HARİCİ SATIŞ SÖZLEŞMESİ, ARAÇ SATIŞ VAADİ OLARAK NİTELENDİRİLEMEZ- ARACIN UZUN SÜRE ALICI ELİNDE KALMASI NEDENİYLE DEĞER KAYBI TAZMİNATI TALEP EDİLEMEZ
T.C
YARGITAY
19. Hukuk Dairesi
ESAS:2018/2686
KARAR: 2018/6122 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki asıl itirazın iptali – karşı alacak davasının yapılan yargılaması sonunda itirazın iptali davasının kısmen kabulüne, karşı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– KARAR –
Davacı vekili, davalıdan 15.09.2011 tarihli araç satış sözleşmesi uyarınca 28.500,00 TL bedelle araç satın alındığını, aracın devrinin ödemeler bittikten sonra yapılacağının kararlaştırıldığını, sözleşme uyarınca 5.000 TL bedelle davacı aracının teslim edildiğini, kalan ödemelere ilişkin olarak 4 adet toplam 23.500,00 TL bedelli senetlerin verildiğini, senetlere ilişkin PTT vasıtası ile ve elden ödemeler yapıldığını,ancak davalının araç devrini yapmadığını, aracın başka bir alacaklı tarafından icra dosyasından haciz konularak geri alındığını, davalıya ödenen bedellerin tahsili için icra takibi başlatıldığını, davalının açılan bu takibe haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacıya 27.100,00 TL bedelle araç satışı yapıldığını, davacının takasa verdiği aracın değerinin 3.600,00 TL olduğunu, yaptığı ödemelerin ise toplamının 11.322,00 TL olduğunu, başkaca ödeme yapmadığını, aracın müvekkili davalının alacaklısı tarafından haczedildiğini savunarak davanın reddini istemiş, açmış olduğu karşı dava ile de aracın 4 yıl davacı tarafından kullanıldığını,880 TL tutarlı motorlu taşıtlar vergisinin kendileri tarafından ödendiğini,aracın 4 yıllık kullanımdan dolayı yıpranmasından ötürü başka bir şahsa 15.000,00 TL bedelle satıldığını,araçta 12.100 TL değer kaybı olduğunu belirterek uğranılan toplam 12.980,00 TL zararın tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece,yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davalı-karşı davacının takasa konu aracın 3.600,00 TL ye satıldığına ilişkin noter satış sözleşmesi ile 880,00 TL motorlu taşıtlar vergisi makbuzunu ibraz ettiği, dava konusu aracın 23.10.2013 tarihinde … 1.Noterliğinde 15.000,00 TL ye satıldığı,davalı-karşı davacının zararının toplam 12.980,00 TL olduğu, davacı-karşı davalının araç devri ile birlikte toplam 14.922 TL ödeme yaptığı, davalı-karşı davacının iddialarını yazılı belgelerle kesin ve inandırıcı olarak ispatladığı gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulü ile 1.942,00 TL üzerinden takibin devamına, karşı davanın ise tümden kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı-karşı davalı vekilinin asıl dava ve karşı davaya ilişkin aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Trafikte kayıtlı araçların satışı sözleşmesinin KTK 20/d’ye göre noterlikçe yapılması geçerlilik şartıdır.Diğer bir ifadeyle, adi yazılı veya sözlü satışlar daha sonradan noterlikçe resmi satış yapılmadığı sürece geçersizdir. Harici sözleşme “araç satış vaadi” şeklinde nitelendirilemez, alıcı yapılan bu sözleşmeye göre aracın kendi üzerine tescilini talep edemeyeceği gibi satıcı da satım bedelinin ödenmesini talep edemez.2918 sayılı Kanunun 20/d maddesi uyarınca harici satışlar geçersiz olup,herkes sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince verdiğini geri isteyebilir.Hukuken geçersiz sözleşmelerde taraflar aldıklarını aynı anda iade etmekle mükellef olduğu gözetilerek davacının davalıya ödediği bedelin tespit edilerek bu bedelin tahsiline karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
3-Davacı-karşı davalı vekilinin karşı dava yönünden temyizine gelince; geçersiz araç satış sözleşmesi nedeniyle davacı aracı kullanmış,davalı ise ödenen parayı kullanmıştır.Dava konusu edilen aracın davacının kullandığı sırada herhangi bir hasara uğradığı davalı tarafından ileri sürülmediği gibi, aracın davacı elinde değer kaybına uğradığının da ispatlanamamış olmasına göre değer kaybı adı altında tazminata hükmedilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı-karşı davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacı-karşı davalıya iadesine, 27/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.