SAHTE DİPLOMA- NİTELİKLİ DOLANDIRICILIK RESMİ BELGEDE VE MÜHÜRDE SAHTECİLİK

T.C
YARGITAY
15. Ceza Dairesi
ESAS: 2014/11283
KARAR: 2017/902

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik, mühürde sahtecilik
HÜKÜM : Beraat

Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede ve mühürde sahtecilik suçlarından verilen beraat hükümleri, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;

Sanığın, … Yüksekokulu Teknik Programlar bölümünden mezun olmuş gibi noterden tasdikli sahte diploma düzenleyerek Kars …’nde tekniker olarak görev yapıp, katılan kurumu 35.862,78 TL zarara uğratmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede ve mühürde sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia olunan somut olayda; …. Noterliği’nin yazıları ile sahte olarak oluşturulduğu tespit olunan 02/11/2009 tarihli belgenin aslının ele geçirilemediği, dolayısıyla iğfal kabiliyetinin olup olmadığının anlaşılmaması ve ayrıca sanığın yaptığı iş ile ilgili bir yüksekokulda okuması ve mezun olduğunu zannederek iş başvurusunda bulunduğuna dair savunması, aldığı ücret karşılığı katılan kuruma hizmet vermesi hususları dikkate alındığında, sanığın dolandırıcılık kastı ile hareket etmediğinin anlaşılması karşısında, unsurları itibariyle oluşmayan resmi belgede sahtecilik, mühürde sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından verilen beraat hükümlerinde bir isabetsizlik görülmediğinden, dolandırıcılık yönünden sanığın mahkumiyetine yönelik tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin herhangi bir nedene dayanmayan temyiz itirazının reddiyle hükmün ONANMASINA, 24/01/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

SAHTE DİPLOMA İLE ÖZEL ŞİRKETTE İŞE GİRME- GÜVENİ KÖTÜYE KULLANMA- EVRAKTA SAHTECİLİK- BERAAT

T.C
YARGITAY
15. Ceza Dairesi
ESAS:2014/19585
KARAR:2017/7970

“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, Güveni kötüye kullanmak
HÜKÜM : 1- TCK 204/1, 62, 51 mad gereğince mahkumiyet
2- TCK 155/2, 62, 51 mad gereğince mahkumiyet

Resmi belgede sahtecilik ve hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;

Sanığın daha önce çalışmış olduğu bir iş yerindeki kimya mühendisinin diplomasının fotokopisini çekerek ilgili yere kendi ismini yazıp, katılanın yetkilisi olduğu firmaya başvurduğu, kendisini kimya mühendisi olarak tanıttığı, sanığın bu diplomayı işe girdikten yaklaşık bir yıl sonra tanzim edip, çalıştığı firmaya verdiği, bu şekilde dört yıl kadar çalışmaya devam ettiği, 2009 yılında yaşanan ekonomik kriz nedeni ile işten çıkarıldığı, sanığın katılanın yetkilisi olduğu şirket adına müşterilerden yaptığı 21.000-TL’lik tahsilatı iade etmeyerek uhdesinde tutmak suretiyle resmi belgede sahtecilik ve hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçlarını işlediği iddia edilen olayda;

1-Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz incelemesinde;

Sanığın savunması, katılan beyanı, tanık anlatımları ve tüm dosya kapsamına göre sanığın atılı suçtan mahkumiyetine yönelik mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılan vekilinin bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,

2-Resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz incelemesinde;

Sanığın, sahte diploma tanzim ederek işyerine verdiği tespit edilmiş ise de; diploma aslının ele geçirilemediği, fotokopi belgeden ibaret diplomanın iğfal kabiliyeti olup olmadığı tespit edilemediğinden unsurları itibariyle atılı suçun oluşmayacağı gözetilmeden, yazılı şekilde resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet hükmü kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22.03.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

SAHTE DİPLOMA İLE EHLİYET ALMA- EHLİYETSİZ ARAÇ KULLANMA- RİZİKONUN TEMİNAT DIŞINDA KALMASI- İSPAT KÜLFETİ- BEKLETİCİ MESELE

T.C
YARGITAY
17. Hukuk Dairesi
ESAS:2016/18665
KARAR: 2017/11470 K.

“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R-

Davacı vekili; müvekkili şirkete ait olan … plakalı aracın, davalı … bünyesinde birleşik kasko sigortası ile sigorta ettirildiğini, aracın 177699911 nolu poliçe 21/03/2011-21/03/2012 tarihleri arasında davalı şirketçe teminat altına alındığını, 10/01/2012 tarihinde müvekkili şirkete ait araç dava dışı araç sürücüsü …’in kontrolünde seyir halinde iken aracın motor kısmının aniden alev alması üzerine aracın yanmaya başladığını, yapılan tüm müdahalelere rağmen aracın tamamen yandığını ve kullanılamaz hale geldiğini, meydana gelen kaza nedeniyle … Cumhuriyet Başsavcılığınca 2012/132 sayılı soruşturma dosyasının açıldığını, müvekkili şirket tarafından kaza tarihi itibariyle davalı şirkete ihbarda bulunduğunu, ancak bu güne kadar herhangi bir ödemenin müvekkiline yapılmadığından bahisle; meydana gelen kaza sonucu müvekkili şirketin tamamen yanan … plakalı aracının sigorta bedeli 55.000,00-TL tazminatın ihbar tarihi olan 10/01/2012 tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini yargılama gideri ile ücreti vekaletin davalı taraf üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.

Davalı … vekili; öncelikle davanın aktif husumet yokluğundan reddini talep ettiklerini, araç sürücüsü …’in …nolu ehliyetinin yapılan sorgulamada sürücü belgesinin iptal edildiğinin tespit edildiğini, dava konusu tazminat talebinin ehliyetsiz araç kullanılması sebebi ile teminat kapsamı dışında kaldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre, dava dışı sürücünün sürücü belgesinin iptal edildiği, sürücü belgesinin gerçekte var olmadığının bildirilmesi üzerine sürücünün sahte belgelerle sürücü belgesi aldığı anlaşıldığından ehliyetinin daimi olarak iptal edildiği, sürücü belgesi olmadan araç kullandığı sonucuna varılarak davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-)Dava, kasko sigorta sözleşmesi gereğince; trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.Dava konusu olayda; davacı şirkete ait ve davalı … şirketi tarafından kasko sigortalı araç, 10/01/2012 tarihinde dava dışı araç sürücüsü …’in kontrolünde seyir halinde iken aracın motor kısmının aniden alev alması üzerine yanmış ve tamamen kullanılamaz hale gelmiştir. Davacı şirket davalı kasko sigorta şirketinden; yanan aracın sigorta bedeli olan 55.000,00 TL’nin tahsilini talep etmiştir. Davalı … şirketi ise; araç sürücüsü …’in ehliyetinin iptal edildiğini ve dava konusu tazminat talebinin ehliyetsiz araç kullanılması sebebiyle teminat kapsamı dışında kaldığını iddia etmektedir.

Taraflar arasındaki çekişme, dava konusu araç sürücüsü …’in olay tarihinde sürücü belgesinin bulunup bulunmadığı, dolayısıyla da zararın teminat kapsamında kalıp kalmadığı noktasında toplanmaktadır.

Mal sigortaları türünden olan kasko sigortası poliçesinin teminat kapsamını belirleyen Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.1. maddesine göre; gerek hareket, gerekse durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketli bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması, müsademesi, devrilmesi, düşmesi, yuvarlanması gibi kazalar ile üçüncü kişilerin kötü niyet ve muziplikle yaptıkları hareketler, aracın yanması, çalınması veya çalınmaya teşebbüs sonucu oluşan maddi zararların bu tür sigortanın teminat kapsamında olduğu anlaşılmaktadır.

Diğer taraftan, TTK.’nun 1282. maddesi uyarınca, sigortacı, geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi, aynı Yasanın 1281. maddesi hükmüne göre, kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir. Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de, sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde ise, bu oluş şeklinin Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5. maddesinde sayılan teminat dışında kalan hallerden olması gerekmektedir.İlkeler yukarıda anlatılan şekilde olmakla birlikte, sigortalı, Kasko Sigortası Genel Şartlarının B.1.5. maddesi ve TTK.’nun 1292/3. maddesi uyarınca rizikonun gerçekleştiğine dair doğru ihbar mükellefiyetini kasten yerine getirmez veya iyi niyet kurallarına açıkça aykırı şekilde sigorta teminatı dışında kalan bir hususu sanki bu oluşan riziko teminat içinde kalmış gibi ihbar edildiği somut delillerle kanıtlanırsa, ispat külfeti yer değiştirip sigortalıya geçer.(HGK 10.12.1997 gün ve 1997/11-772-1043; HGK 16.12.1998 gün ve 1998/11-872-905; HGK 22.12.2010 gün ve 2010/17-655-688 sayılı ilâmları)

Dava, kasko sigorta sözleşmesine dayanılarak açılan alacak istemine ilişkindir.

Kasko sigorta Poliçesi Genel şartlarının A/5 maddesinde 10 bent halinde sigorta teminatı dışında tutulan haller sayılmıştır. Taşıtın KTK hükümlerine göre gerekli sürücü belgesi olmayan kimselerce kullanılması nedeniyle zararlar da teminat dışında kalan haller arasında gösterilmiştir.2918 Sayılı KTK’nun 36 vd.maddeleri uyarınca gerekli ehliyetnameye sahip olmayan kişi tarafından aracın kullanılması sırasında oluşan zararlar teminat dışındadır. Ayrıca taşıtı kullanan kişinin ehliyetinin o taşıtı kullanmaya uygun ehliyetli olması gereklidir.

Somut olayda, … 2.Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/57 sayılı dosyasında; 67 sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan dolayı yargılama yapıldığı, davanın henüz derdest olduğu, bu davada; davacı şirkete ait aracın sürücüsü olan …’e ait sürücü belgesinin de sahteliğini içeren iddianame kısımları olduğu, sürücü … kendi beyanlarında; ilkokul terk olduğu için diploması bulunmadığını, dava dışı Kemal adında bir şahsın kendisine yardım ederek sahte diploma alıp bunun üzerine sürücü belgesi aldığını belirttiği, ayrıca …’in sürücü belgesi …’den alınıp Türkiye’de tebdil edildiği anlaşılarak … ile yapılan yazışmada sürücü belgesinin …’e ait olmadığı belirtildiği ancak buna ilişkin yargılamanın henüz devam ettiği anlaşılmaktadır.

Borçlar Kanunu’nun 53. maddesine ve yerleşik Yargıtay uygulamasına göre, hukuk hâkimi, gerek ceza hâkiminin belirlediği kusur oranı gerekse delil yetersizliğine dayalı beraat kararı ile bağlı değil ise de, sanığın isnat edilen eylemi işlemediğinin kesin olarak tespiti olgusuna dayalı beraat kararı ile o eylemin hukuka aykırılığını ve failini belirleyen mahkumiyet kararının bu yönleriyle bağlıdır.

Buna göre;somut olayın özelliği itibariyle maddi vakıanın, özellikle sürücü belgesinin sahte olup olmadığının tespiti açısından ceza davasının sonucu önem arz etmektedir. Bu nedenle sözü edilen ceza davasının sonucu ve kesinleşmesi beklenmeli, tüm deliller birlikte yeniden değerlendirilerek, varılacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Yerel mahkemece bu yönler üzerinde durulmadan yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

2-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre; davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ve davacıya geri verilmesine 11/12/2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi

SAHTE DİPLOMA- EVRAKTA SAHTECİLİK- İĞFAL KABİLİYETİ- İNFAZIN DURDURULMASI

T.C
YARGITAY
11. Ceza Dairesi
ESAS: 2018/1534
KARAR: 2018/1226

“İçtihat Metni”

Resmi belgede sahtecilik suçundan sanık … hakkında yapılan duruşma sonunda mahkumiyetine ilişkin … 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nce verilen 29.03.2016 gün ve 2015/117 Esas,2016/319 Karar sayılı hükmünün sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay 21.Ceza Dairesinin12.10.2016 tarih ve 2016/8705 Esas, 2016/6109 sayılı ilamıyla verilen düzeltilerek onama kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yaptığı itiraz üzerine 05.07.2012 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Yasa’nın 99. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nun 308. maddesi uyarınca dosya dairemize gönderilmekle gereği görüşüldü:

Sanık hakkında, … Belediyesi’nin hizmet alım şartnamesinde bulunmasını zorunlu kıldığı, sahte olarak düzenlediği … Üniversitesi Mühendislik Fakültesi lisans diplomasını, … 2. Noterliğine ibraz ederek suret tasdiki yaptırıp, sahte belge aslını kendisinde tutarak noter tasdikli suretini … Belediyesi’nin hizmet alım ihalesi için ibraz etmek suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; suça konu belgenin bizatihi … Belediyesi’ne ibraz için üretildiğinin kabulünün mümkün bulunmaması, belgenin düzenlenmesiyle atılı suçun oluştuğunun anlaşılması karşısında, … Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ndan hizmet alım ihalesinde sunulan belgelerin doğruluğunun ilgili kurumlardan sorularak teyit edilmesinin mutad olup olmadığı sorularak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve değerlendirilmesi gerektiğine yönelik itiraz ile aldatma niteliğinin ilgili fakültenin orijinal lisans diplomasının birebir suça konu sahte diploma ile karşılaştırılması suretiyle tespitinin,sahteciliğin açık ve ilk görüşte anlaşılabilir nitelik taşıması ve objektif olarak anlaşılması gerekliliği ilkelerine uygun bulunmaması, suça konu belgenin objektif olarak aldatma niteliğinin bulunduğunun anlaşılması karşısında, mahkemece… Üniversitesi Mühendislik Fakültesine ait orijinal diploma örneği ile suça konu diploma örneğinin mukayesesinde benzer nitelikte olduğu ancak orijinal diplomanın baş kısmında 1 adet… Üniversitesi amblemi bulunduğu halde suça konu diploma suretinde 2 adet sağda ve solda olmak üzere amblemin bulunduğu, dekanların farklı olduğu, ayrıca orijinal diploma örneğinde lisans diploma sahibinin doğum tarihi ve baba adı ile doğum yerinin yazılı olduğu, suça konu diploma suretinde ise herhangi bir doğum tarihi, baba adı ve doğum yerinin bulunmadığının tespit edildiği, bu haliyle sahteciliğin ilk bakışta anlaşılması nedeniyle aldatıcılık niteliği bulunmadığına yönelik Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazları yerinde görülmediğinden KARARIN DÜZELTİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 6352 sayılı Yasa ile değişik 5271 sayılı CMK.nun 308/3 maddesi uyarınca itiraz konusunda karar verilmek üzere dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kurulu’na GÖNDERİLMESİNE, Yargıtay Ceza Genel Kurulundaki inceleme sırası, iş yoğunluğu dikkate alınarak telafisi imkansız zarara yol açılmaması bakımından,bu suç yönünden infazın durdurulması ile sanığın TAHLİYESİNE, 14.02.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.

RESMİ BELGEDE SAHTECİLİK- SAHTE DİPLOMA- ÜNİVERSİTE DOĞRUDAN ZARAR GÖRMEDİĞİNDEN KAMU DAVASINA KATILMA HAKKININ BULUNMADIĞI

T.C
YARGITAY
11. Ceza Dairesi
ESAS:2016/766
KARAR: 2018/6415

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Beraat

Sahte diploma kullanarak iş başvurusunda bulunmak suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddia olunan sanığa yüklenen suçtan, doğrudan doğruya zarar görmeyen şikayetçi Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörlüğünün kamu davasına katılma hakkı bulunmadığından ve usulsüz verilmesinden dolayı hukuken geçersiz olan katılma kararı hükmü temyiz etme yetkisi vermeyeceğinden, vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 10.07.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

SAHTE DİPLOMA İLE İŞE GİRMEK- EVRAKTA SAHTECİLİK VE KAMU KURUMUNU DOLANDIRICILIK

T.C
YARGITAY
15. Ceza Dairesi
ESAS: 2015/12232
KARAR:2018/6255

“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık
HÜKÜM : Beraat

Sanık hakkında dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından verilen beraat hükümleri katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:

Sanığın İTÜ Bilgisayar ve Bilişim Fakültesinden mezunmuş gibi sahte diploma düzenleyerek İskenderun ilçesinde faaliyet gösteren Limak Uluslararası Liman İşletmeciliği A.Ş’de işe girdiği ve 7 ay kadar çalıştığı, daha sonra diplomanın sahte olduğu anlaşılmakla katılan şirketin sanık hakkında şikayetçi olduğu sanık hakkında soruşturma yürütüldüğü ancak İskenderun Cumhuriyet Başsavcılığınca sanık hakkında fotokopiden ibaret bilgisayar çıktısı diploma örneğinin yetkili kamu görevlilerince onaylanmadığı bu nedenle hukuki sonuç doğurmayacağı ve belgenin kanıt gücü taşımadığı dolayısıyla iğfal kabiliyetinin bulunmadığı sanık hakkında resmi belgede sahtecilikten ayrıca dolandırıcılıktan kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar verildiği, anılan karara katılan tarafından itiraz edildiği ve itiraz sonucu anılan kararın Hatay 2. Ağır Ceza Mahkemesince kaldırılararak İskenderun 2. Asliye Ceza Mahkemesince yargılama yapıldığı somut olayda; suça konu diplomanın fotokopiden ibaret olup iğfal kabiliyeti taşımadığı ve her iki müsnet suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesine dayanan mahkemenin beraat yönünde kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin eksik inceleme ile hüküm kurulduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, sanık hakkında kurulan beraat hükümlerinin ONANMASINA, 03/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Exit mobile version