DEPREM NEDENİYLE AĞIR HASAR GÖREREK YIKIMINA KARAR VERİLEN BİNANIN İMALİNDE KUSURLARI OLAN SORUMLULAR ALEYHİNE TAZMİNAT İSTEMİ

T.C
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
ESAS:2017/6740
KARAR:2018/7523

“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı da…ın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar avukatınca, davalı-… avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacılar, davalı …’un statik proje müellif ve teknik uygulama sorumulusu, davalı …’nin müteahhidi ve aynı zamanda kooperatif yönetim kurulu başkanı, diğer davalıların yönetim kurulu üyesi oldukları … Konut Yapı Koopereatifi tarafından inşa edilen taşınmazdan bedelini ödeyerek daire satın aldıklarını, deprem sırasında dairelerinin bulunduğu binanın yıkılacak şekilde ağır hasar görmesi sonucu AFAD tarafından verilen yıkım kararı sonucu binaların yıktırıldığını, davalıların yapıyı standartlara ve deprem yönetmeliğine uygun inşa etmemeleri nedeniyle kusurlu olduklarını ve ayıba karşı tekeffül hükümleri nedeniyle sorumlu olduklarını, ayrıca davalıların 1163 sayılı koperatifler kanunu’nun 98.maddesinin yollamasıyla eylem tarihinde yürürlükte olan mülga 6762 sayılı TTK’nın 336/5. maddelerine göre de sorumlu olduklarını, komşuları tarafından davalılar aleyhine … 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/78 Esas sayılı dosyası ile açılan dava sonucunda 29.05.2014 tarihinde davalıların kusurlu olduklarını öğrendiklerini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla dairelerin serbest piayasa rayiç değerine göre hesaplanacak yeniden yapım bedelinin davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.

Davalı … …, zamanaşımının dolduğunu ileri sürmüş, esastan da…ın reddini dilemiştir.

Diğer davalılar, zamanaşımının dolduğunu ileri sürmüş, ayrıca davada aktif ve pasif husumet ehliyetinin bulunmadığını da savunarak esastan da…ın reddini dilemiştir.

Mahkemece, zamanaşımı nedeniyle da…ın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar ve davalı … …tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, … depremi nedeniyle ağır hasar görerek yıkımına karar verilen binada bağımsız bölümleri bulunan davacıların, binanın imalinde kusurları olan davalılar aleyhine açtıkları tazminat istemine ilişkindir. Davacılar, davalılardan …’un dışındaki diğer davalılar aleyhine davasını, yüklenici ve dava dışı S.S. … Konut Yapı Kooperatifinin yöneticilerinin sorumluluğuna dayandırmıştır. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu uyarınca bu davalıların sorumluluğuna gidilebilmesi için, davacıların, dava dışı kooperatiften konut satın almış olmaları, davalıların da anılan kooperatifin yöneticileri ve imal edilen binanın yüklenicileri olmaları gerekir. Bu durumda; kooperatifler konusunda uzman bir bilirkişi heyeti oluşturularak, davacıların kooperatif üyesi olup olmadıkları ve kooperatiften daire satın alıp almadıkları, davalıların ise kooperatif yönetim kurulu üyesi olup olmadıkları araştırması, tarafların aktif ve pasif husumet ehliyetlerinin olup olmadığı değerlendirilmesi bu hususlarda denetime elverişli rapor alınmadan ve görev hususunda bir değerlendirme yapılmadan eksik inceleme sonucu karar verildiği anlaşılmakta olup, mahkemece, yukarıda belirtilen eksiklikler tamamlanarak oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

2-Bozma nedenine göre davacılar ve davalı … …’un diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenle davacılar ve davalı … …’un temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan 27,70 TL harcın davacılara, 27,70 TL harcın davalı-…’a iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/07/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

İŞ KAZASI – TRANSMİKSER OPERATÖRÜNÜN PASİF DEVRE ZARARI

T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi

ESAS NO : 2015/12468
KARAR NO : 2015/21417

Y A R G I T A Y İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Şanlıurfa 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 16/04/2015
NUMARASI : 2012/973-2015/127

Davacılar murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle 395.897.72 TL maddi ve manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmesi ve davalı vekilince de duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 01/12/2015 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmiştir. Duruşma günü davalı vekili Avukat …… ile karşı taraf vekili Avukat ……….geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün tetkik Hakimi Bülent Mustafa Şimşek tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü ve aşağıda karar tespit edildi

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacıların tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,

2- Dava 25.09.2012 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerinin maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.

Mahkemece davacıların maddi tazminat istemlerinin kabulüne, manevi tazminat istemlerinin ise kısmen kabulüne karar verilmiş ve bu karar süresinde davacı ve davalı taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

Mahkemenin manevi tazminatın takdirine ilişkin kararı isabetlidir. Maddi tazminatın belirlenmesi sırasında ise hata yapıldığı görülmektedir.

Zararlandırıcı sigorta olayı sonucu ölen işçinin hak sahiplerinin maddi zararlarının hesaplanmasında gerçek ücretin esas alınması koşuldur. Gerçek ücretin ise; işçinin kıdemi ve yaptığı işin özelliği ve niteliğine göre işçiye ödenmesi gereken ücret olduğu, işyeri veya sigorta kayıtlarına geçmiş ücret olmadığı Yargıtay’ın yerleşmiş görüşlerindendir. Transmikser operatörü olarak çalışan kazalının asgari ücretin üzerinde bir ücret aldığının, giderek şoför odasınca bildirildiği ve tanık beyanları ile de doğrulandığı gibi olay tarihinde 1.200,00-TL net ücret aldığının kabulü yerindedir. Ne var ki bildirilen bu ücret işçinin eline geçeni ifade ettiği diğer bir deyişle aksine bilgi ve belge olmadığı sürece, asgari geçim indiriminin bu ücretin içinde olduğunun kabulü ile asgari ücrete oranlamasının yapılması gerekirken, bildirilen ücretin asgari geçim indirimsiz ücret olduğu kabul edilip, olay tarihi itibarıyla 1.200,00-TL’nı aşar bir ücretle tazminatın hesaplanması isabetsizdir.

Pasif devre zararına gelince: Mahkemece hak sahiplerinin pasif devre zararının oluştuğunun kabulü yerindedir. Ancak pasif devre zararı hesaplanırken, hesap tarihindeki asgari geçim indirimsiz asgari ücretin, bakiye ömrüne kadar her yıl için %10 artırılıp %10 iskonto uygulanmak suretiyle bulunacak ücretlerin, pasif devre zararının belirlenmesinde esas alınması gerekirken, aktif devre ücretlerinin esas alınmak suretiyle pasif devre zararının hesaplanması hatalı olmuştur. Pasif dönemde herhangi bir işte çalışılmasa bile, salt yaşamsal faaliyetlerinin sürdürülmesinin de ekonomik bir değer taşıdığı dikkate alındığında, sigortalının ölümü ile bundan yoksun kalan hak sahipleri bakımından asgari ücret düzeyinde bir zarar oluşacağı açıktır. Bu nedenlerle pasif devre zararının asgari ücret esas alınarak hesaplanması gerekir. Öte yandan yukarıda açıklandığı üzere pasif devre zararının hesaplanması sırasında esas alınan asgari ücret, bir çalışmanın karşılığı değil ekonomik bir değer taşıyan yaşamsal faaliyetlerin sürdürülmesinin karşılığı olduğundan, ücretle fiilen çalışanlara uygulanmak için getirilen asgari geçim indiriminin, ücretli bir çalışmanın söz konusu olmadığı pasif devre zararının hesaplanması sırasında dikkate alınamayacağı da açık ve seçiktir. Hal böyle olunca pasif devre zararının, asgari geçim indirimsiz asgari ücret yerine, aktif devre ücretleri ile hesaplandığı hesap bilirkişi raporunun hükme esas alınmasının isabetsiz olduğu ortadadır.

Mahkemece bu maddi ve hukuki olgulara aykırı biçimde yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir

O halde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 1.100.00 TL duruşma Avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davalıya iadesine 01.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Exit mobile version