ÖDEME EMRİNİN ASİLE TEBLİĞİ- VEKİLE TEBLİĞ ZORUNLULUĞUNUN BULUNMASI ASİLE TEBLİGAT YAPILMASI LÜZUMUNU ORTADAN KALDIRMAZ

T.C
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
ESAS:2018/4779
KARAR:2018/10984 K.

“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;

Alacaklı tarafından borçlu aleyhine, itirazın iptali konulu ilama dayalı olarak başlatılan ilamlı takipte, borçlunun; takip dayanağı ilamda vekilinin olmasına rağmen, icra emrinin vekiline tebliğ edilmediği, sadece borçlular adına tebliğ edildiği şikayetiyle, anılan takibin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece; şikayetin kabulü ile; davacı borçlu hakkında başlatılan takipte icra emrinin vekile tebliği suretiyle takibe devam edilmesine ve dosyada davacı borçlu yönünden yapılan işlemlerin iptaline hükmolunduğu görülmektedir.

HMK’nin 73, 81, 82, 83., Avukatlık Kanunu’nun 41., Tebligat Kanunu’nun 11. maddeleri gereğince vekille takip edilen işlerde vekile tebligat zorunludur. Anılan bu düzenlemeler gereğince tebligatın vekile yapılması ile yasal süreler işlemeye başlar, yine bu tarihe göre takip kesinleştirilerek takibe devam işlemleri yapılır.

Ne var ki, vekile tebliğ zorunluluğunun bulunması asile tebligat yapılması lüzumunu ortadan kaldırmaz. Şöyle ki, 2004 sayılı İcra-İflas Kanunu’nun 76. maddesinde mal beyanında bulunmamak suçu, 338. maddesinde düzenlenen hakikate muhalif beyanda bulunma suçu gibi icra-iflas suçlarında borçlunun cezalandırılabilmesi için icra emrinin borçlunun vekiline değil, kendisine tebliğ edilmiş olması gerekir (Prof. Dr. Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, 6. baskı, cilt 2, sh: 1280). Cezaların şahsiliği kuralı gereğince borçlu asilin cezai yönden sorumlu tutulabilmesi için icra emrinin borçlu asile tebliği zorunludur.

Bu durumda icra emrinin asile tebliğ işlemi usulsüz olmayıp, vekile de tebliğ edilmemesi noktasında tebliğ işlemi eksikliği söz konusudur. Takibin kesinleştirilmesi için takip talebine ve ilama uygun icra emrinin borçlunun ilamda yazılı olan vekiline tebliği gereklidir. O halde, mahkemece, şikayetin kısmen kabulü ile; sadece icra emrinin vekile tebliği suretiyle eksikliğin ikmali yönünde hüküm kurulması gerekirken, yazılı gerekçeyle; şikayetin kabulü ile icra emrinin vekile tebliği suretiyle takibe devam edilmesine ve dosyada davacı borçlu yönünden yapılan işlemlerin iptaline karar verilmesi isabetsizdir.

SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/11/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.

ASİLE YAPILAN TEBLİGAT İTİRAZ SÜRESİ İÇİNDE VEKİLE ULAŞMIŞ İSE ÖDEME EMRİNİN İPTALİNE KARAR VERİLEMEZ.

T.C.
YARGITAY
12.HUKUK DAİRESİ

Esas: 2003/14925
Karar: 2003/18837
Karar Tarihi: 30.09.2003

Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki Alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :

Karar: HUMK.nun 62, 68. Avukatlık Kanununun 41 ve 7201 Sayılı Tebligat Kanununun 11. maddelerine göre vekille takip edilen işlerde, tebliğatın vekile yapılması gerekir ise de; asile yapılan tebliğat itiraz süresi içinde vekile ulaşmış, vekilde İİK.nun 33. maddesinde yazılı yedi günlük itiraz süresi içinde mercie müracaat ederek itiraz nedenlerini de bildirmiş olmasına rağmen vekile tebliğat yapılmadığından bahisle icra emrinin iptaline karar verilmesi doğru değildir. O halde mercice borçlu vekilinin esasa ilişkin itirazlarının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

Sonuç: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 30.09.2003 gününde oybirliği ile karar verildi.

TAKİBE DAYANAK BANKA DEKONTUNUN ÖDEME EMRİNE EKLENMEMESİ- ÖDEME EMRİNİN İPTALİ

T.C
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
ESAS:2013/9667
KARAR:2013/18885

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ : Bursa 5. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 24/01/2013
NUMARASI : 2013/45-2013/35

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından borçlu aleyhine genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi başlatılmış, takip talebi ve ödeme emrinde borca dayanak olarak ekspertiz raporu ile banka dekontu gösterilmiş, borçlu tarafından, takibe dayanak banka dekontunun ödeme emrine eklenmemesi sebebiyle şikayet yoluna başvurularak ödeme emrinin iptali istenmiştir.
İİK’nun 58/3. maddesi gereğince alacak bir belgeye dayanmakta ise belgenin aslının veya alacaklı yahut mümessili tarafından tasdik edilmiş borçlu sayısından bir fazla örneğinin takip talebi anında icra dairesine tevdii zorunludur. İİK’nun 61/1. maddesinin 2. cümlesi gereğince de takip bir belgeye dayanıyor ise onaylı bir örneğinin ödeme emri ile birlikte borçluya gönderilmesi gerekmektedir.
Takip dosyası içinde bulunan tebliğ mazbatası incelendiğinde zarfta ödeme emri ile beraber sadece dayanak ekspertiz raporunun ekli olduğu belirtildiği gibi, esasen takip dosyasının incelenmesinde; takip talebinde dayanılan banka dekontunun örneğinin dosyada bulunmadığı anlaşılmaktadır.
O halde mahkemece şikayetin kabulü ile ödeme emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/05/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

TAKİP DAYANAĞI BELGE ÖRNEĞİNİN ÖDEME EMRİNE EKLENMEMESİ NEDENİYLE TAKİBİN İPTALİ GEREKİR.

TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ŞANLIURFA
1. İCRA HUKUK MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/1243 Esas
KARAR NO : 2019/34

DAVACI : MEHMET K.
VEKİLİ : Av. SELİM HARTAVİ – Şairnabi Mah Cumhuriyet Cad 3. Alankaya Apt Kat:1 No:1 Haliliye/ ŞANLIURFA
DAVALI : S.S…. KREDİ KEFALET KOOPERATİFİ –
DAVA : İcra Emrine İtiraz
DAVA TARİHİ : 21/11/2018
KARAR TARİHİ : 28/01/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 29/01/2019

Mahkememizde görülmekte bulunan İcra Emrine İtiraz davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklının müvekkili aleyhine Şanlıurfa 4.İcra Müdürlüğünün 2018/15501 esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, takibe konu ödeme emrini 07.11.2018 tarihinde tebliğ aldığını, takibe konu ödeme emri ekinde takibe konu sözleşmenin olmadığı, borcun sebebinin neye istinaden oluşturulduğunun anlaşılmadığından bahisle ödeme emrinin iptal edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, 24.12.2018 tarihli cevap dilekçesinde açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Takibe konu ödeme emri tebliğ mazbatası incelendiğinde mazbata üzerinde ”bu zarfta örnek no:7 ödeme emri vardır” şerhinin düşüldüğü, takip talebi ve ödeme emri incelendiğinde borcun sebebi olarak ”23.08.2018 tarihli Halk Bankası kredi 12.618,24 ” ibaresinin yer aldığı, ancak bunların da takip dosyasına eklenmediği görülmüştür.
İİK’nun 58/3. maddesinde; ”Alacak belgeye dayanmakta ise, belgenin aslının veya alacaklı yahut mümessili tarafından tasdik edilmiş, borçlu sayısından bir fazla örneğinin takip talebi anında icra dairesine tevdii mecburidir” hükmüne yer verilmiştir. Aynı Kanun’un 61/1. maddesinin 2. cümlesi gereğince ise; takip bir belgeye dayanıyor ise; onaylı bir örneğinin ödeme emri ile birlikte borçluya gönderilmesi zorunlu bulunmaktadır.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi E. 2016/16049 K. 2016/16975 T. 15.6.2016 günlü içtihadına göre ”…Somut olayda, takip talebi ve ödeme emrinde, takip konusu borcun dayanağı olarak genel kredi sözleşmesi, ihtarname ve temlik sözleşmesi gösterilmiş olup, borçlu adına çıkarılan ödeme emri tebliğ evrakında; ”bu zarfta ödeme emri vardır” şerhinin bulunduğu ve takip dayanağı belge suretlerinin ödeme emri ekinde gönderildiğine dair bir açıklamanın tebligat mazbatası üzerinde yer almadığı görülmektedir. Öte yandan, takip dosyasının incelenmesinde, dayanak belge örneklerinin dosyada bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece, yukarda değinilen yasal düzenlemeler gereğince, takibe dayanak belgelerin, takip talebi ile birlikte icra dairesine ibraz edilmediği ve borçluya sadece ödeme emri gönderilip, takip dayanağı belgelerin eklenmediği göz önünde bulundurularak ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar verilmesi gerekirken..” demektedir.
Somut olayda;Takibe konu ödeme emri tebliğ mazbatası incelendiğinde mazbata üzerinde ”bu zarfta örnek no:7 ödeme emri vardır” şerhinin düşüldüğü, takip talebi ve ödeme emri incelendiğinde borcun sebebi olarak ”23.08.2018 tarihli Halk Bankası kredi 12.618,24” ibaresinin yer aldığı, ancak bunların da takip dosyasına eklenmediği, takibe dayanak belgelerin, takip talebi ile birlikte icra dairesine ibraz edilmediği ve borçluya sadece ödeme emri gönderilip, takip dayanağı belgelerin eklenmediği anlaşılmakla Şikayetin kabulü ile Şanlıurfa 4.İcra müdürlüğünün 2018/15501 esas sayılı icra takip dosyasında davacı borçluya çıkartılan ödeme emrinin İPTALİNE karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Şikayetin kabulüne, Şanlıurfa 4.İcra müdürlüğünün 2018/15501 Esas sayılı takip dosyasından düzenlenen ÖDEME EMRİNİN davacı MEHMET K. YÖNÜNDEN İPTALİNE,
2-Yargılama gideri olan 57,60 TL, tebligat gideri 14 TL olmak üzere toplam 71,60 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-AAÜT’ ye göre belirlenen 550,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda İİK’ nun 363 maddesi gereğince kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 10 gün içinde Bölge Adliye Mahkemelerinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.28/01/2019

Katip 96041
¸

Hakim 174723
¸

Exit mobile version