GİDER AVANSININ YATIRILMAMASI- USULDEN REDDEDİLEN DAVANIN İKİNCİ DAVAYA KESİN HÜKÜM OLUŞTURMAYACAĞI-

T.C
YARGITAY
23. Hukuk Dairesi
ESAS:2016/2058
KARAR:2018/5985
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, davacı yüklenici ile davalı arsa sahibi arasında 03.08.2007 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, davacının üzerine düşen edimleri yerine getirmiş olmasına karşın davalı yanca tapu devirlerinin yapılmadığını ileri sürerek sözleşme gereğince davacıya düşen … adet bağımsız bölümün tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tescilini bunun mümkün olmaması halinde bağımsız bölümlerin rayiç bedellerinin tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın öncelikle kesin hüküm nedeniyle reddini, aksi takdirde esastan reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, tarafları, konusu ve sebebi aynı olan 2014/78 Esas sayılı dosyada açılan davanın ispatlanamadığından esastan reddine karar verildiği ve bu kararın kesinleştiği gerekçesiyle davanın kesin hüküm nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil mümkün olmadığı takdirde taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, kesin hüküm teşkil ettiği kabul edilen ilk dava, 6100 Sayılı HMK’nın yürürlükte bulunduğu tarihte açılmıştır. 01…..2012 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nın 114/g maddesinde gider avansı dava şartı olarak düzenlenmiştir. HMK’nın 120. maddesinde “Davacı, yargılama harçları ile her yıl Adalet Bakanlığınca çıkarılacak gider avansı tarifesinde belirlenecek olan tutarı, dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorundadır. HMK’nın 324. maddesinde ise delil ikamesi avansı düzenlenmiştir. 03.04.2012 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliği’nin 45/…. maddesi “Davacı, yargılama harçları ile her yıl Bakanlıkça çıkarılacak gider avansı tarifesinde belirlenecek olan tutarı dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorundadır. Gider avansı, her türlü tebligat ve posta ücretleri, keşif giderleri, bilirkişi ve tanık ücretleri gibi giderler için davacıdan alınan meblağı ifade eder.” düzenlemesini haizdir. Yönetmeliğin 45/…. maddesi uyarınca gider avansının verilen kesin süre içerisinde yatırılmaması halinde ise dava, dava şartı yokluğundan reddedilecektir.
Bu durumda mahkemece, … …. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/78 Esas, 2014/633 Karar sayılı dosyasında kurulan hükmün, davanın usulden reddine ilişkin olduğunun kabulü ile işbu dava bakımından kesin hüküm teşkil etmeyeceği dikkate alınarak işin esasına girilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeye dayalı olarak hüküm kurulması doğru olmamıştır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren … gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere ……..2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

KIDEM TAZMİNATI – FERAGAT NEDENİYLE RED KARARI VERİLEN KISMİ DAVADA TALEP EDİLEN MİKTARLAR YÖNÜNDEN KESİN HÜKÜM OLUŞTURACAĞI

          T.C

     YARGITAY

9.HUKUK DAİRESİ

 ESAS:2003/13381

KARAR:2003/13849

TARİH: 10.9.2003

ÖZET : Davacı işçinin vekili tarafından bu davadan önce açılan kısmi davada ihbar, kıdem tazminatları fark istekleri ile izin ve kıdem teşvik pirimi taleplerinde bulunulmuştur. Davacı vekili davadan feragat etmiş, mahkemece feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmiş ve hüküm kesinleşmiştir. 

Davacı işçi daha sonra açmış olduğu bu davada ise, ilk davada dava konusu yapılmamış olan bir kısım isteklerde bulunmuştur. Bu alacaklar yönünden mahkemece verilen önceki kararın kesin hükmün neticelerini doğurması söz konusu olmaz.

Bundan başka kısmi davada verilen feragat sebebiyle red kararı ancak talep edilen miktarlar bakımından kesin hüküm oluşturur. Feragat dilekçesinde de bu hakların tümünden açıkça vazgeçilmemiş ve sadece kısmi davadan feragat edildiği belirtilmiştir. Bu alacakların bakiyesi yönünden sonradan bir dava açılmasına engel bir durum yoktur. 

DAVA : Davacı, kıdem ve ihbar tazminatı, kıdem teşvik prim alacağı ve TİS’den doğan alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkeme, davayı reddetmiştir.

Hüküm duruşmalı olarak davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş ise de, HUMK’nun 435. maddesi gereğince duruşma isteğinin süreden reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı işçinin vekili tarafından bu davadan önce açılan kısmi davada ihbar, kıdem tazminatları fark istekleri ile izin ve kıdem teşvik pirimi taleplerinde bulunulmuştur. Davacı vekili 24.09.2002 tarihli celsede davadan feragat etmiştir. Mahkemece, feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmiş ve hüküm kesinleşmiştir.

Davacı işçi daha sonra açmış olduğu bu davada ise, ihbar ve kıdem tazminatı, kıdem teşvik pirimi, ücret zammı, fazla mesai, vardiya zammı, ikramiye, iş değerlendirme pirimi ve izin alacakları yönünden isteklerde bulunmuştur. Davalı işveren tarafından kesin hüküm itirazında bulunulmuş ve mahkemece kesin hüküm sebebiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Öncelikle belirtmek gerekir ki, sonradan açılan bu davada, ilk davada dava konusu yapılmamış olan bir kısım isteklerde bulunulmuştur. Bu alacaklar yönünden mahkemece verilen önceki kararın kesin hükmün neticelerini doğurması söz konusu olmaz.

Bundan başka kısmi davada verilen feragat sebebiyle red kararı ancak talep edilen miktarlar bakımından kesin hüküm oluşturur. Feragat dilekçesinde de bu hakların tümünden açıkça vazgeçilmemiş ve sadece kısmi davadan feragat edildiği belirtilmiştir. Bu alacakların bakiyesi yönünden sonradan bir dava açılmasına engel bir durum yoktur.

Mahkemece bu nedenle, ilk davaya konu olmayan alacaklar ile kısmi davada talep edilen miktarlar dışındaki istekler bakımından kesin hüküm nedeniyle red kararı verilmesi hatalıdır. 

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 10.09.2003 gününde oybirliği ile karar verildi.

Exit mobile version