KADASTRO ÖNCESİ NEDENE DAYALI TAPU KAYDININ İPTALİ VE TESCİL- MUVAZAA

TC
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
2025/2922 E. , 2025/3302 K.

“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2025/661 E., 2025/431 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Osmaniye 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2024/142 E., 2024/261 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I .DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; Osmaniye ili, Merkez ilçesi, … Mahallesinde yapılan kadastro çalışmalarında 91 ada 41, 42, 43, 44 parsel sayılı taşınmazların tarafların murisi …’dan gelmesine ve terekesinin taksim edilmemesine rağmen kız kardeşlerden mal kaçırmak amacıyla satım yapılmış gibi gösterilerek davalılar adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek yolsuz tescil ve muvazaa nedeniyle taşınmazların tapu kaydının davacıların miras payı oranında iptali ile davacılar adına tapuya tescilini, bu mümkün olmaz ise fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik her bir taşınmaz için 1.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte taşınmazın rayiç değerinin tespiti ile davacıların miras payı oranında davalılardan tahsilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; hak düşürücü sürenin geçtiğini, davacıların davayı açma sebeplerinin dava konusu taşınmazlarda yapılmakta olan …kamulaştırmaları sebebiyle bedelin davalılara ödenmesini engellemek amaçlı açıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazların kadastro tespitinin kesinleştiği 28.06.2001 tarihi ile davanın açıldığı 28.08.2024 tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesinde yazılı 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçirilmiş olması nedeni ile davanın reddine karar verilmiş olmasında sonuç olarak bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.(1) maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi kararının yerinde olmadığını, yolsuz tescil nedeniyle tapu kaydının düzeltilmesi istemi ile açılan tapu iptali ve tescil davaları ile miras hukukuna dayalı davalarda zamanaşımı veya hak düşürücü sürenin söz konusu olmadığını, Mahkemece davanın esasına girilmediğini ve bildirilen tanıklarının dinlenmediğini belirterek ve re’sen tespit edilecek nedenlerle ret kararının bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu kaydının iptali ve tescil, mümkün olmaz ise taşınmazların rayiç değerinin belirlenerek davacılara ödenmesi istemine ilişkindir.
Davacılar ve davalıların ortak murisi … kadastro çalışmalarından önce 05.02.1995 tarihinde vefat etmiştir.
Osmaniye ili, Merkez ilçesi, … Mahallesinde yapılan kadastro çalışmalarında çekişmeli taşınmazlar tapu kaydı harici ifraz ve satın alma nedeniyle; 91 ada 41 parsel sayılı 479,19 m2 yüz ölçümlü taşınmaz …, 91 ada 42 parsel sayılı 147,07 m2 yüz ölçümündeki taşınmaz …, 91 ada 43 parsel sayılı 428.10 m2 yüz ölçümündeki taşınmaz …, 91 ada 44 parsel sayılı 485,91 m2 yüz ölçümündeki taşınmaz … adına tespit edilmiş ve tespit 28.06.2001 tarihinde kesinleşmiştir. Daha sonra yörede 2022 yılında yapılan 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 22-a uygulama kadastro çalışmaları sonucu çekişmeli taşınmazlar sırasıyla 2622 ada 38, 39, 40, 41 parsel numaralarını almış; dava 28.08.2024 tarihinde açılmıştır.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.06.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.

İ NEDENE DAYALI TAPU KAYDININ İPTALİ VE TESCİL

Sosyal Medyada Paylaş

Leave a Comment