TAZMİNAT HAKKINDA GENEL BİLGİLER

TAZMİNAT NEDİR

Tazminat, hukuka aykırı bir eylem sonucunda meydana gelen maddi veya manevi zarara karşılık olarak ödenen bedel, zarar ödencesi olarak tanımlanmıştır. Tazminat bir başka deyişle zarar görenin zararlarının giderilmesi amacıyla zarara sebebiyet veren tarafından zarar görene ödenen veya mahkeme tarafından ödenmesine karar verilen parasal veya bir değer veya edimdir.

Tazminat kendiliğinden doğan bir borçtur.

Tazminat davaları; sorumluluğun tespiti ve zararın belirlenmesi açısından titizlikle takip edilmesi gereken davalardır.

Tazminat talebinin yerinde olup olmadığının belirlenmesi için bilirkişi incelemesi, tanık dinlenmesi, belge araştırma işlemlerinin yapılması gerekir.

Tazminat davası sürecinin iyi yönetilmesi dava sonucunda elde edilecek tazminat miktarının daha yüksek miktarda zarar görenin lehine belirlenmesini sağlayacaktır.

Destekten yoksun kalma tazminatı olarak da ifade edilen maddi tazminat davası iki duruma göre değerlendirilir;

a) Ölüm durumunda ölenin yaşı, en son aldığı ücret, kusur oranı ile geride kalan destek görenlerin pay oranları dikkate alınarak hesaplama yapılmaktadır.

b) Sürekli sakatlanmaya neden olacak şekilde yaralanma varsa zarar görenin yaşı, en son aldığı ücret, kusur oranı maluliyet oranı dikkate alınarak hesaplama yapılacaktır.

Yargıtay tarafından kişinin kalıcı sakatlıkları nedeniyle oluşan beden gücü kaybı nedeniyle, gelirinde ve dolayısıyla mal varlığında bir eksilme meydana gelmemiş olsa dahi, tazminatın gerekeceği kabul edilmekte ve bu, “güç (efor) kaybı tazminatı” diye adlandırılmaktadır.

c) Eğer kişi kalıcı bedensel zarara uğramışsa buna “sürekli işgöremezlik”, sakat kalmamış olup da geçici olarak bir süre çalışamamış veya belli bir süre tedavi görmüş ve iyileşme süreci geçirmişse buna “geçici işgöremezlik” denilmekte, bunun süresine göre tazminat istenebilmektedir.

Manevi tazminat davası için belirli bir ölçüt veya hesap yöntemi bulunmamaktadır.

Ülkemiz Hukuk sisteminde Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararların karşılanmasını da amaç edinmemiştir. tazminatın takdiri yapılırken zarar görenin kusur oranı, paranın alım gücü, tarafların mali durumları, yaşı, mesleği, olayın vehameti ve caydırıcılık unsuru vb. gibi kriterler göz önünde bulundurularak hakim tarafından takdir edilir.

Bu yüzden benzer olaylarda dahi “takdir” edilen manevi tazminat tutarları arasında birbirinden farklı miktarlara hükmedildiği ülkemiz hukuk sisteminin bir gerçeği haline gelmiştir.

Maddi ve Manevi Tazminat Kapsamı ve miktarı nasıl belirlenir:

Trafik kazası sonucunda ölüm olayı gerçekleşmişse; Mirasçıları, ölenin desteğinden yoksun kaldıklarından destekten yoksun kalma tazminatı ile cenaze ve defin masraflarını talep edebileceği gibi, ölenin, ölümü nedeniyle duydukları elem, acı ve üzüntü nedeniyle manevi tazminatta talep edebilirler.

Yaralanma meydana geldiyse; Meydana gelen iş ve güç kaybı nedeniyle iş ve güçten yoksun kalınan gün boyunca, çalışamadığı ve kazançtan yoksun kaldığı için, çalışamayıp yoksun kaldığı kaybı, tedavi görmüşse tedavi masraflarını isteyebilecektir. Aynı şekilde manevi tazminat talebinde de bulunabilecektir.

Sakatlık oluştuysa; Kişi sakatlık oranına göre meydana gelecek iş ve güç kaybına göre zararını talep edebilecek, tedavi masraflarını isteyebilecek ve manevi tazminata hak kazanabilecektir. Ayrıca, araçlara veya eşyalara verilen zararların karşılanmasını istenebilecektir.

Tazminatın hesaplanmasında davacının ekonomik durumu ve uğramış olduğu zararların tam olarak tespiti çok önemlidir. Bu hesaplama sırasında hasarlar delilleriyle tam olarak ispat edilemez ise asgari ücret üzerinden zararın hesaplanması ve daha düşük tazminat miktarları söz konusu olacaktır. Özellikle manevi tazminat soyut bir kavram olduğundan kazazedenin uğramış olduğu zararların net ve çok iyi bir şekilde, delilleriyle birlikte ortaya konulması gerekmektedir. Bu hususta profesyonel avukatlardan yardım almanın önemi özellikle tazminatın miktarının doğru ve tatmin edici olması yönünden önemlidir.

Trafik kazaları sonucu dava kimlere karşı açılabilir?

Trafik Kazası sonucu kime karşı dava açılacağı meydana gelen kazaya göre değişektir. Kazanın meydana gelmesiyle aşağıda belirteceğimiz sorumlular müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.

Zira Borçlar Kanunun 51. maddesi de " Müteaddit kimseler muhtelif sebeplere (haksız muamele, akit, kanun) binaen mesul oldukları takdirde haklarında, birlikte bir zarar vukuuna sebebiyet veren kimseler hakkındaki hükümlere göre muamele olunur." denilmektedir. Birlikte zarara yol açanlara ilişkin Borçlar Kanunu'nun 50. maddesindeki düzenlemeye göre ise " Birden ziyade kimseler birlikte bir zarar ika ettikleri takdirde müşevvik ile asıl fail ve fer'an methali olanlar, tefrik edilmeksizin müteselsilen mesul olurlar. Hakim, bunların birbiri aleyhinde rücu hakları olup olmadığını takdir ve icabında bu rücuun şümulünün derecesini tayin eyler." şeklindeki düzenlemeyle birlikte zarar verenlerin sorumluluğu düzenlenmiştir.

Buna göre bir kazanın meydana gelmesinde araç kullanan şoför kusurlu ise şoföre dava açılacaktır. Eğer araç trafik kaydında şoförün üzerine kayıtlı değilse, yasa gereği aracın maliki de zarardan sorumlu olduğundan tazminat davası her ikisine birlikte yöneltilecektir. Zararı doğuran eyleme kimler sebep oldu ise kusurları dikkate alınarak dava açılabilecektir.

Fakat trafik kazasına yol açan kişi bakımından yapılan bu ayrımın yanında daha önemli bir ayrımda zararın türüne göre sorumluların belirlenerek açılmasıdır. Zararın kaynaklandığı hukuki ilişkinin türünden yola çıkılarak davalılar belirlenir.

Örneğin : Karayolları Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası bakımından doğan maddi zararları teminat limitine kadar sigorta şirketi karşılarken teminat limitinin üzerindeki zararlar araç sahibine yöneltilerek talep edilebilir. Lakin manevi zararlar bakımından söz konusu sigorta türü için, sigorta şirketinin sorumluluğu yoktur. Bilakis kasko olarak bilinen(Karayolları İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortası) sigorta türü bakımından sigorta şirketlerinin sorumluluğu söz konusudur.

Tabi burada Zorunlu Taşımacılık Ferdi Koltuk Kaza Sigortasının da ek bir güvence sağladığı unutulmamalıdır.

Günlük hayatımızda çok sık karşılaştığımız hukuki bir konu olan trafik kazalarının hukuki sonuçlarından biri olan tazminat davaları kısaca bu şekildedir.

Şanlıurfa Avukat Özellikle Trafik Kazaları, İş Kazaları ve Tazminat Hukuku Kapsamında kalan her türlü davalarda hem hukuki danışmanlık hem de avukatlık hizmeti vermektedir. Selim Hartavi | Avukatlık Bürosu Şanlıurfa Tazminat Avukatı olarak; Şanlıurfa Trafik Kazaları avukatı ve Şanlıurfa İş Kazası avukatı olarak uzman avukat ve tecrübeli avukat kadromuz ile tüm Türkiye genelinde hizmet vermekteyiz.

SİGORTACI, ARACI, HASAR DANIŞMANLIK FİRMALARINA İTİBAR ETMEYİNİZ

Trafik ve iş kazaları sonrasında kişisel verilerinizi ihlal ederek sizlere ulaşan “hukukçu kimliği olmayan” hasar danışmanlık firması adı altındaki organizasyonlara itibar etmeyin, hakkınızı ararken mağduriyet yaşamamak için sadece avukatınıza danışın, ehil olmayan aracılar kullanmayın

EMSAL KARARLAR

Trafik Kazası- Elektrik Çarpması- İş Kazası Emsal Davalar