HİZMET TESPİTİ DAVASI:
Hizmet tespit davasının dayanağını 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun 89. Maddesi oluşturmaktadır. 5510 sayılı kanuna göre; sigortalının sigorta primlerinin eksik ödenmesi ya da hiç ödenmemesi halinde işçinin hizmet tespit davası açması mümkündür. Uygulamada sıklıkla sigorta primlerinin ödenmemesine dayanılarak hizmet tespit davası açılmaktadır. Bu nedenle ayrıca sigorta tespit davası olarak da tabir edilmektedir. Sigortasız olarak işçi çalıştırma nedeniyle veya eksik prim ödenmesi nedeniyle hizmet tespit davası açılabilmesinin bir takım ön koşullarının birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir. Buna göre hizmet tespit davası şartları;
- İşveren ile işçi arasına bir hizmet sözleşmesi bulunmalıdır.
- İşçi sözleşmeden kaynaklanan tüm borçlarını eksiksiz olarak yerine getirmiş olmalıdır.
- İşçinin sigortasız çalıştırıldığının ya da primlerinin eksik ödenmesi nedeniyle Sosyal Güvenlik Kurumunca daha önce tespit edilmiş bir durum olmamalıdır.
- Hizmet tespit davasının zamanaşımı süresi dolmadan açılması gerekmektedir.
SİGORTA TESPİT DAVASI
Sigorta tespit davası veya diğer bir tabiri ile hizmet tespit davası işçi tarafından iş veren aleyhine açılmaktadır. Genel olarak işçinin çalışmış olduğu gerçek sürelerin mahkemece tespit edilmesine yönelik bir dava türüdür. Sigorta tespit davası sonucu işçi yani davacı lehine bir karar alınması halinde; işverenin daha önce bildirmemiş olduğu günlerin geriye dönük bir şekilde sigortalı olması sağlanmış olacaktır. Ayrıca primlerin eksik ödenmesi nedeniyle sigorta tespit davası açılması halinde eksik ödenmiş olan primler tamamlanmaktadır.
HİZMET TESPİTİ DAVASI – ARABULUCULUK
İşveren ile işçi arasında meydana gelen bir çok uyuşmazlıklarda arabuluculuk dava şartı olarak karşımıza çıkmaktadır. Ancak daha çok kamu düzeni ile ilgili olması nedeniyle hizmet tespit davası açılmasında arabuluculuk müessesine başvuru zorunluluğu bulunmamaktadır.
HİZMET TESPİTİ DAVASINDA UZLAŞMA
Hizmet tespit davasında ya da sigorta tespit davaları yukarıda da belirtildiği üzere arabuluculuk uygulanması kapsamında değildir. Bu nedenle hizmet tespit davalarında uzlaşma hükümleri uygulanmamaktadır. Hizmet tespit davaları için yukarıda belirtilen beş yıllık zaman aşımı süresinin uygulanmasının bir takım istisnaları mevcuttur.
HİZMET TESPİTİ DAVASI ZAMANAŞIMI SÜRESİNE İLİŞKİN İSTİSNALAR
- İşçi statüsünde çalışmak iken devlet memurluğuna geçiş halinde
- Hizmet tespit davasına ilişkin uyuşmazlığın müfettiş raporları ile tespit edilmesi halinde
- Ücret bordrosunda sigorta primlerinin kesildiğinin belirtilmiş olmasına rağmen; sigorta primlerinin kuruma ödenmemiş olması durumunda,
- İşe giriş bildirgesi ilgili kuruma iletilmiş olmasına rağmen maaş bordrosunun SGK’ya gönderilmemiş olması durumlarında,
- Yapılan incelemeye istinaden sigorta primleri icra yolu ile tahsil edilmiş ise
- Hizmet tespit davasına konu olan ödemeler için ücret alacağı, kıdem tazminatı veya ihbar tazminatı gibi konularda kesinleşmiş bir yargı kararı olması halinde; hizmet tespit davası zamanaşımı süresi hak düşürücü bir süre olmamaktadır.
HİZMET TESPİTİ DAVASINDA GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME
Hizmet tespit davası kural olarak İş Mahkemelerinde görülmektedir. Ancak ayrıca iş mahkemesi bulunmayan yerlerde hizmet tespit davalarının görülmesinde yetkili mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Yetkili mahkeme ise davalının veya iş yerinin adresinin bulunduğu yer mahkemesidir.
EMEKLİLER HİZMET TESPİTİ DAVASI AÇABİLİR Mİ?
Hizmet tespit davalarının emekli kişiler tarafından açılamayacağı yönünde bir düzenleme bulunmamaktadır. Yukarıda belirtilen hizmet tespit davalarında zamanaşımı sürelerinin dolmaması şartı ile emekliler de hizmet tespit davası açması mümkündür. Ayrıca emekli olan kişilerin daha sonra tekrar sigortalı olarak başka bir işte çalışmaması yönünde bir kısıtlama bulunmadığından 5510 sayılı yasa kapsamında değerlendirilmektedir.
HİZMET TESPİTİ DAVASINDA İSPAT YÜKÜ VE YÖNTEMLERİ
Sigorta tespit davası veya hizmet tespit davasında ispat yükü genel olarak işçiye aittir. İşçinin çalışmış olduğu dönemlerde sigorta primlerinin hiç yatırılmadığı veya eksik yatırıldığı konusunda yazılı delillerle durumu ispatlaması gerekmektedir. Ancak iddiaların doğruluğu konusunda emarelerin bulunması halinde tanık beyanı doğrultusunda da hizmet tespit davalarının işçi lehine sonuçlandığı yönünde verilmiş yerel mahkeme kararları veya Yargıtay kararları bulunmaktadır.