CEZA HUKUKU

  •  

     

     

    CEZA HUKUKU

    Takdiri Yargıç'a bırakmak yerine,Takdiri biçimlendirecek, bağlayacak ve kontrol edecek uygun adımlar atılmalıdır.

    DAVA YARGIÇIN DEĞİLDİR.

CEZA HUKUKU

Ceza hukuku, Kamu düzeni ve toplumsal barışın sağlanması için gerekli yaptırımları düzenleyen kamu hukuku bölümüdür. Türk ceza hukuku'nda iki tür yaptırım yer almaktadır. Birisi ceza, diğeri ise güvenlik tedbiridir. Ceza ise, hapis ve adli para cezası olarak ikiye ayrılır.

Ceza hukukunun temel ilkeleri aşağıda sayılmıştır:

  • Kanunilik İlkesi,
  • Kusursuz Ceza Olmaz İlkesi,
  • Cezaların Kişiselliği İlkesi,
  • Hümanizm İlkesi,
  • Hukuk Devleti İlkesi.

Ceza hukuku arama, el koyma, yakalama, gözaltı, tutuklama gibi koruma tedbirleri; adli para cezası veya hapis cezası mahkumiyeti gibi mahkeme kararları vasıtasıyla kişi özgürlüğüne müdahale eder.Bireysel hak ve özgürlüklere yönelik ihlaller en çok ceza yargılaması sürecinde karşımıza çıkmaktadır. Ceza yargılaması sürecinde maddi gerçeğin ortaya çıkarılması bakımından yapılan soruşturma ve kovuşturmalarda yeterli araştırmalar yapılmadığı gibi çoğu kere şüpheli, sanık veya mağdur bakımından savunma hakkının  ve mahkemeye erişim hakkının kısıtlandığına çoğu kez tanık olmaktayız.

Yargısal süreçlerde müşteki, şüpheli veya sanığın savunma hakkı bir ceza avukatı tarafından temin edilmediği takdirde hak kaybı kaçınılmazdır.

Ceza yargılaması süreci, hukuki yardıma en çok ihtiyaç duyulan süreçtir. Bu minvalde ceza yargılama sürecinin ilk aşamalarında, arama, el koyma, yakalama, gözaltı ve tutuklamadan oluşan soruşturma aşamasından kovuşturmanın son aşamasına kadar Şüpheli, sanık veya şikayetçi olarak katılanlar mutlaka profesyonel hukuki yardım almalıdır.

Suç işlendiğinde savcılık tarafından soruşturma, ceza davası açıldığında mahkeme tarafından yargılama faaliyeti yapılır.

Aşağıda belirtilen durumlarda şüpheli, sanık veya şikayetçi olarak katılanlar mutlaka profesyonel hukuki yardım almalıdır.

  • Dosyanın İncelenmesi.
  • Ceza Evinde Görüşme Yapılması.
  • Leh ve Aleyhte Olan Delillerin Belirlenmesi
  • Gözaltı kararına ve süresine itiraz
  • Tutuklamaya itiraz
  • Adli Kontrol Tedbirlerine itiraz
  • İkamet İşyeri ve Araç aramalarında 9hazır bulunma
  • Mahkemede sözlü ya da yazılı savunma
  • İlgili resmi ve özel kurumlara müzekkerelerin yazılarak yargılamanın daha seri bir şekilde yürütülmesine katkı
  • Esas hakkındaki savunmanın sunumu
  • Karar sonucunda İstinaf Başvuru Dilekçesi Sunumu
  • Karar sonucunda Yargıtay Ceza Dairesine için Temyiz Başvuru Dilkçesi Sunumu
  • Olağanüstü Kanun Yolu olan Anayasa Mahkemesine Başvuru Yapılması.
  • Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine Başvuru Yapılması.
  • Yargılamanın Yenilenmesinin İstenmesi.
  • Uyarlama Talep Edilmesi.

Tüm bu süreçlere şüpheli, sanık veya şikayetçi olarak katılanlar Şanlıurfa Ceza Avukatı aracılığıyla mutlaka profesyonel hukuki yardım almalıdır. Yargısal süreçlerde müşteki, şüpheli veya sanığın savunma hakkı bir ceza avukatı tarafından temin edilmediği takdirde hak kaybı kaçınılmazdır. Bireysel hak ve özgürlüklerin korunması hak kayıplarının önlenmesi için  dosyanın mevcut durumu değerlendirilerek her bir işlem ceza avukatı tarafından belirlenecektir.

Türkiye'de avukatlık mesleğinde branşlaşma bulunmadığı gibi ceza avukatı ya da ağır ceza avukatı şeklinde alanlar bulunmaktadır. Tüm mesleki uygulamalardaki gelişmelere paralel olarak nitelikli ceza avukatı sayısının da gittikçe arttığı görülmektedir

Avukatlar hakkında yasal düzenlemeler Avukatlık Kanununda yer almaktadır. Bu kanun kapsamında avukatlık mesleğinde branşlaşma bulunmadığı gibi “ceza avukatı” ya da “ağır ceza avukatı” şeklinde alanlar bulunmamaktadır. İnternet üzerinden “Şanlıurfa ceza avukatı” veya “Şanlıurfa ağır ceza avukatı” olarak çıkan internet sitelerinde avukatların çoğunlukla bilgi birikimi ve tecrübesinin yoğun olduğu çalışma alanlarını ifade etmeye çalışmaktadır.

Hartavi I Avukatlık Bürosu; 19 yılı aşkın mesleki tecrübesiyle CEZA HUKUKU alanında Şanlıurfa Ceza Avukatı olarak; Şanlıurfa Ceza Avukatı ve Şanlıurfa Ağır Ceza Avukatı olarak uzman ve tecrübeli avukat kadromuz ile tüm Türkiye genelinde hizmet vermekteyiz.

YAKALAMA

Yasal karineler kapsamında bazı suçlardan dolayı tutuklama kararı verilebilmesi için tutuklama sebeplerinin varlığı aranmaz. Bu suçların işlendiğine dair kuvvetli suç şüphesinin bulunması tutuklama kararı verilebilmesi için yeterlidir. Bahsi geçen bu suçlar 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 100.maddesinin 3.fıkrasında tahdidi olarak belirtilmiştir:

KASTEN ÖLDÜRME DAVALARI

Yasal karineler kapsamında bazı suçlardan dolayı tutuklama kararı verilebilmesi için tutuklama sebeplerinin varlığı aranmaz. Bu suçların işlendiğine dair kuvvetli suç şüphesinin bulunması tutuklama kararı verilebilmesi için yeterlidir. Bahsi geçen bu suçlar 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 100.maddesinin 3.fıkrasında tahdidi olarak belirtilmiştir:

TUTUKLAMA NEDİR

Yasal karineler kapsamında bazı suçlardan dolayı tutuklama kararı verilebilmesi için tutuklama sebeplerinin varlığı aranmaz. Bu suçların işlendiğine dair kuvvetli suç şüphesinin bulunması tutuklama kararı verilebilmesi için yeterlidir. Bahsi geçen bu suçlar 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 100.maddesinin 3.fıkrasında tahdidi olarak belirtilmiştir:

SIK SORULAN SORULAR

Bir suçun işlenmesi veya işlendiğine dair şüphenin veya kanaatin oluşması sonucunda yetkili makamlara, kolluk birimlerine veya cumhuriyet savcılığına yapılan ihbar etmektir. Herkes ihbarda bulunma hakkına sahiptir.

İl ve ilçe merkezlerinde kolluk birimlerine, Cumhuriyet Başsavcılığına, kırsalda ise jandarma teşkilatına suç duyurusunda bulunmanız mümkündür. Suç duyurusunda bulunmak için işlenen suça ilişkin bir dilekçe hazırlayarak kolluk birimine veya Cumhuriyet Başsavcılığına sunarak suç duyurusunda bulunabilirsiniz. Suç duyurusunun mutlaka yazılı olarak yapılması şart değildir. Ayrıca sözlü olarak  İl ve ilçe merkezlerinde emniyet teşkilatının birimi olan karakollara, kırsalda ise jandarma teşkilatına suç duyurusunda bulunmak mümkündür.

Savcılık şikâyette bulunan kişinin ifadesini aldıktan sonra şikayete ilişkin bir soruşturma başlatır. Savcılık soruşturma sürecinde bir başka deyişle hazırlık aşamasında şikayete ilişkin bilgi belge ve delillere göre şikayet edilen hakkında ceza davası açılıp açılmama konusunda karar verir.

Suç duyurusunda bulunmak için şikâyet eden kişinin şikâyet edeceği kişiyi tanıması şart değildir. Bundan başka şikayet edeceğiniz şahsın kimlik bilgilerini bilmiyor veya bizzat şahsı tanımıyor olabilirsiniz; bu durum şikayette bulunmanıza engel bir durum değildir. Şahsın tespiti için eşgal bilgileri, mesleği sanatı konumu hakkında ayırt edici özelliklerini tarif etmeniz yeterlidir. Bu özellikler kolluk güçlerinin şüpheli şahsın tespiti için gereklidir.

Suç duyurusunun ne zaman sonuçlanacağı hakkında kesin bir süre vermek mümkün değildir. Şikayet dosyalarına sıra ile bakıldığından iş yoğunluğuna ve soruşturmanın niteliğine göre bu durum değişiklik gösterebilir.

Hakkınızda ceza davası açıldıysa sanık sıfatı ile yargılanırsınız. Cumhuriyet savcısı üzerinize atılı suçu ve bu suçun delillerini içerir iddianameyi hazırlar. İddianamedeki delillerin aksini gösteren delillerinizi, varsa tanıklarınızı bildirebilirsiniz. Kamu kurumlarındaki belgelerin getirilmesini mahkemeden talep edebilirsiniz. Duruşmalara katılmanız önemlidir.

Hakkınızda şikayet olup olmadığını bulunduğunuz il veya ilçede bulunan adliyelere giderek savcılık ön büro bölümünden sorgulatabilirsiniz. Ancak bazen başka adliyelerde de şikayetler söz konusu olabilmektedir. Bu gibi durumlarda hakkınızda şikayet olup olmadığını öğrenmek için özellikle suçun işlendiği yer adliyesinden araştırmak daha sağlıklı olacaktır. Bu nedenle hakkınızda soruşturma olup olmadığının takibini yapmak ve profesyonel olarak yardım almak için bir avukat yardımıyla bu işi yapmanız daha sağlıklı olacaktır.

Bir kişi tarafından adli birimlere veya yetkili makamlara asılsız ihbar yapmak, ihbarın konusuna göre yasal unsurlarının oluşması durumunda suç uydurma suçu veya iftira suçu kapsamına girmektedir.

Yapılan tüm ihbarlar ihbar sistemine geçirilir ve gelen tüm ihbarlar gizlilik derecesiyle kayıt altına alınır ve ihbarı veren vatandaşın kimliği kesinlikle başkaları ile paylaşılmaz.

Şikayetten vazgeçme, şikayete bağlı suçlar yönünden sanık tarafından kabul edilirse ceza davası hakkında 'düşme kararı' verilir. Ancak, sanık şikayetten vazgeçme beyanını kabul etmek zorunda değildir.
Sanık ceza davasının düşmesi yerine, yargılamaya devam edilerek dava sonunda kendisi hakkında 'beraat kararı' verilmesini talep edebilir.müşteki şikayetten vazgeçse bile, ceza davası hakkında düşme kararı verilemez.
Yargılamaya devam edilir, dava sonunda sanık hakkında şartları oluşmuşsa beraat kararı verilir.
Yargılama neticesinde beraat kararı değil de mahkumiyet kararı verilmesi gerektiği anlaşılırsa, sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmez, mahkumiyet yerine şikayetten vazgezme nedeniyle düşme kararı verilir.
Şikayetten vazgeçme, ceza davası neticesinde verilen hüküm kesinleşinceye kadar mümkündür. Müşteki, şikayetten vazgeçme hakkını dilerse istinaf mahkemesi veya Yargıtay temyiz incelemesi aşamalarında da kullanabilir.

Takibi şikayete bağlı belli başlı suçlar şunlardır:

  • Basit kasten adam yaralama (m. 86/2),
  • TCK md. 86/2 kapsamında kalan kasten yaralama suçunun ihmali davranışla işlenmesi (m. 88).
  • Taksirle yaralama suçu (m. 89/1-2-3-4). Bilinçli taksirle TCK 89/1 çerçevesinde işlenen yaralama suçu şikayete tabidir, ancak diğer fıkralar için şikayete bağlı değildir.
  • Cinsel saldırı suçu (m. 102/1 ve 102/2-ikinci cümle).
  • Reşit olmayanla cinsel ilişki suçu (m.104/1).
  • Cinsel taciz suçu (m. 105/1).
  • Tehdit suçu (m. 106/1 ikinci cümle).
  • Konut dokunulmazlığını ihlal Suçu (m. 116/1-2-4).
  • İş ve çalışma hürriyetini ihlal suçu (m.117/1).
  • Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu (m. 123/1).
  • Hakaret Suçu (m. 125/1, 2, 3). Kamu görevlisine karşı görevinden İşlenen hakaret suçu veya Cumhurbaşkanına hakaret suçu şikayete tabi değildir.
  • Kişinin hatırasına hakaret suçu (m. 130/1,2). Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hatırasına hakaret suçunun takibi şikayete bağlı değildir.
  • Haberleşmenin gizliliğini ihlal Suçu (m. 132/1, 2, 3).
  • Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçu (m. 133/1, 2, 3).
  • Özel hayatın gizliliğini ihlal suçu (m. 134/1, 2).
  • Hırsızlık Suçu (m. 141) ve nitelikli hırsızlık suçu (m. 142/1, 2, 3) TCK md. 167/2’de belirtilen kişiler aleyhine işlenirse takibi şikayete bağlı suçlardandır. Diğer tüm hallerin takibi şikayete tabi değildir, resen kovuşturulur. Hırsızlık suçlarında daha az cezayı gerektiren haller de şikayete tabidir (m. 144/1).
  • Kullanma hırsızlığı suçu (m. 146/1).
  • Mala zarar verme suçu (m. 151/1, 2). Mala zarar verme suçunun nitelikli halleri de (m. 152/1,2) TCK md. 167/2’de belirtilen kişilerin zararına işlendiği takdirde de takibi şikayete tabi suçlardandır.
  • İbadethanelere ve mezarlıklara zarar verme suçu TCK md. 167/2’de belirtilen kişiler aleyhine işlenirse takibi şikayete bağlıdır (m. 153/1).
  • Hakkı olmayan yere tecavüz suçu (m.154/1,2,3)TCK md. 167/2’de belirtilen kişiler aleyhine işlenirse takibi şikayete bağlıdır.
  • Güveni kötüye kullanma suçu (m. 155/1).
  • Bedelsiz senedi kullanma suçu (m.156/1).
  • Dolandırıcılık suçu (m. 157/1) ve Nitelikli dolandırıcılık suçunun (m. 158/1,2) TCK md. 167/2’de belirtilen kişiler aleyhine işlenmesi halinde takibi şikayete bağlıdır.
  • Dolandırıcılıkta daha az cezayı gerektiren hal (m. 159/1).
  • Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçu (m.160/1).
  • Hileli iflas suçu (m. 161/1) TCK md. 167/2’de belirtilen kişiler aleyhine işlenirse takibi şikayete bağlı olan suçlardandır.
  • Taksirli iflas suçu (m. 162/1) TCK md. 167/2’de belirtilen kişiler aleyhine işlenirse, takibi şikayete tabi olan suçlardandır.
  • Karşılıksız yararlanma suçu (TCK m.163/1-2) TCK md. 167/2’de belirtilen kişiler aleyhine işlenirse takibi şikayete bağlıdır.
  • Şirket veya kooperatifler hakkında yanlış bilgi (m. 164/1) TCK md. 167/2’de belirtilen kişiler aleyhine işlenirse takibi şikayete bağlıdır.
  • Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçu (m.165/1) TCK md. 167/2’de belirtilen kişiler aleyhine işlenirse takibi şikayete bağlıdır.
  • Bilgi vermeme suçu (m. 166/1) TCK md. 167/2’de belirtilen kişiler aleyhine işlenirse takibi şikayete bağlıdır.
  • Açığa imzanın kötüye kullanılması suçu (m. 209/1).
  • Aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali suçu (m. 233/1).
  • Ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması (dördüncü fıkra hariç, madde 239/1-2-3).
  • Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçu (madde 234/3).

Mutlaka duruşmaya katılmak / savcılığa gitmek zorundasınız.

Eğer katılmaz iseniz; öncelikle mahkemece / savcılıkça ihzaren celbinize (polis vasıtası ile zorla getirilmenize) ve bundan da sonuç alınamaz ise hakkınızda yakalama kararı çıkarılmasına sebebiyet verirsiniz.

Müştekinin duruşmaya iştirak etmesi, olayın aydınlatılması için mecburi ise müşteki ne olursa olsun duruşmada dinlenmelidir. Davetiye gönderilmesine karşın mahkemeye katılmayan müşteki, polis tarafınca zorla mahkemeye getirilir. CMK 158/1-2 maddelerine gore müştekinin şikayetinden vazgeçmesi de mümkündür.

Kural olarak hazır bulunmayan sanık hakkında duruşma yapılmaz.

Duruşmada hazır bulunmak sanık açısından hem bir hak hem de bir yükümlülüktür.

Bu nedenle, duruşmaya gelmemesinin geçerli nedeni olmayan sanığın duruşmaya zorla getirilmesine karar verilir.

İddianamenin değerlendirilmesi sonrası açılış, UYAP veya e-devlet sisteminde ceza davaları için görünen bir ibaredir.

Hakkınızda iddianameyle bir ceza davası açılmış görünüyor.

İddianame mahkeme tarafından kabul edilmiş bu aşamadan sonra duruşmaya hazırlık işlemleri yapılır.

Kural olarak tanıklık yapmak zorunludur. Yani tanık olarak çağrıldığınızda gitmek zorundasınız. Tanık olarak ifadenizi Cumhuriyet savcısına, hakime veya mahkemeye gelmek suretiyle verebilirsiniz. . Kanunda belirtilen bazı istisnai hallerde ise tanıklık yapmaktan çekinerek ifade vermeyebilirsiniz.
Müşteki sanık terimi herhangi bir suçla mahkeme karşısına çıkarılan kişinin kendisinin de şikayetçi olması durumudur. 
Müşteki sanık olabilmek için hakkında dava açılan sanık mağdur konumunda olduğunu haklı sebepleriyle kanıtlamak durumundadır.
MADDE 248- (1) Aşağıdaki kimseler tanıklıktan çekinebilirler:
a) İki taraftan birinin nişanlısı.
b) Evlilik bağı ortadan kalkmış olsa dahi iki taraftan birinin eşi.
c) Kendisi veya eşinin altsoy veya üstsoyu.

Adli para cezası mahkeme tarafından verildikten sonra ilgili kişiye tebligat yapılır. Tebliğin alınmasını müteakip ilgili Cumhuriyet Savcılığı'nın infaz bürosuna müracaat edilir. Buradan alınacak yazı ile vergi dairesine gidilir ve adli para cezası vergi dairesi veznesine ödenir

Hakim, hükümlünün ekonomik durumunu göz önüne alarak, adli para cezasının 24 aya kadar taksitlendirme yaparak ödenmesine karar verebilir. Taksit ödemeleri hükmün kesinleşmesinden itibaren başlar. Adli para cezasının taksitlendirilmesi, 4 aydan az, 24 aydan fazla olamaz.

Adli Para Cezası Ödeme Emri üzerine, adli para cezası ödenmez ve kamuya yararlı işte çalışma tedbiri süresi içinde kabul edilmezse; Cumhuriyet Savcısının kararı ile hükümlüye verilen para cezasının ödenmeyen kısmı hapis cezasına çevrilir.
Yetkili mahkeme tarafından uygun görülen adli para cezası ödenmezse cezası hapis cezası olarak değiştirilir. Buna bağlı olarak da kişinin kamu yararına çalışması uygun görülür. Hükümlü ceza miktarına göre belirlenen gün sayısınca çalışma yapar. Çalışma süresi ise 2-8 saat aralığında değişir.

~ Selim Hartavi I Avukatlık Bürosu ~ Hukuki Sorunlarınız İçin Doğru Adres!

Sosyal medya hesaplarımızı takip ederek yorum ve değerlendirmelerde bulunabilirsiniz

Exit mobile version