selimhartavi.com

TAHSİS EDİLEN YAYLANIN KİRALANARAK YAYLADAN YARARLANMA HAKKI- ELATMANIN ÖNLENMESİ-YIKIM

T.C
YARGITAY
8. Hukuk Dairesi
ESAS:2018/1814
KARAR:2018/13333 K.

“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi-Yıkım

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay’ca incelenmesi bir kısım davalılar vekili ve asli müdahil vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 29.05.2018 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden … vekili Avukat … geldi. … vekili Avukat …geldi. … Bölge Müdürlüğü vekili Avukat … geldi, karşı taraftan … ve … bizzat geldiler. … bizzat ve vekili Avukat …geldiler. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR

Davacılar, … yaylası olarak maruf yaylanın … Komisyonunun 22.11.1958 günlü ve 60 numaralı kararı ile … köylerinden 12 aile ile birlikte 63 aileye intifa edilmek üzere dava dışı … köyü adına tahsis edildiğini, tahsis kararına göre … yaylasından … Köyünden 7, … Köyünden 3, … Köyünden 5 ve … Köyünden 1 ailenin istifade edeceğini, tahsis kararında adı geçen …’ın davacılardan …’ın babası, …’ın davacı …’ın dedesi, …’ın ise davacı …’a kira sözleşmesi ile kanuni intifa hakkını kullanmak üzere kiralayan şahıs olduğunu, davalıların … yaylasından yararlanma haklarının olmadığını, buna rağmen ev ve yapılar inşa etmek suretiyle çekişme konusu taşınmaza elattıklarını ileri sürerek, davalıların haksız elatmalarının önlenmesine ve yapıların yıkılmasına karar verilmesini istemişlerdir.

Davalılar, aralarında daha önceden sonuçlanan davalar sonucu kesin hüküm oluştuğunu, kendilerinin de yayladan yararlanma haklarının bulunduğunu belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.

Davaya müdahil olarak katılan …Müdürlüğü, taşınmazın Camii Şerifi, …Vakfı ve … vakfına ait olduğunu ileri sürerek çekişmeli taşınmazın adlarına tescilini talep etmiştir.
Dava, yararlanma hakkına dayalı yaylaya elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.

Mahkemece, davacıların dava konusu yayladan yararlanma hakkının bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile davalıların elatmalarının önlenmesine ve davalılar tarafından yapılan yapıların yıkılmasına dair verilen karar Yargıtay 14.Hukuk Dairesi’nin 10.11.2009 günlü 2009/8786-12562 sayılı kararı ile “… somut uyuşmazlıkta davacılar, iddialarını … 47 numaralı Toprak Komisyonunun 22.11.1958 tarihli ve 60 sayılı kararına dayandırmıştır. Gerçekten, adı geçen kararda … yaylasının … köyünden 63 büyükbaş 520 küçükbaş hayvan varlığı olan 7 aileye, … köyünden 26 büyükbaş 80 küçükbaş hayvan varlığı olan 3 aile, Tekke köyünden 35 büyükbaş 150 küçükbaş hayvan varlığı olan 5 aile ile … köyünden 12 büyükbaş hayvan varlığı olan 1 aileye intifa hakkının verildiği anlaşılmaktadır. Görülüyor ki, 4753 sayılı Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu ile tahsise yetkili makam olan toprak tevzi komisyonu çekişme konusu … yaylasının intifa hakkını sadece davacılar ile bağlantısı kurulan ve komisyon kararına ek listede adı geçen kişilere değil yine ekli listede isminden söz edilen Çağlayan, Sinanlı, Tekke ve … köyünden başkaca kişilere de bırakmıştır.

Diğer taraftan davacılar … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/48, aynı yer Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/11 ve 2001/15 esasında kayıtlı açtıkları davaların lehlerine güçlü delil olduğunu ileri sürmüşlerse de, anılan dava dosyalarının incelenmesinden; mahkeme kararları ile davacıların lehine olan intifa hakları üzerinde … Köyü Tüzel Kişiliğinin çıkardığı muarazanın giderilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır. Bu ilamlar davacılara sadece diğer intifa hakkı sahipleri gibi … yaylasından müştereken yararlanmaları hakkını sağlar.

Davacılara ilamların sağladığı hak bir mülkiyet hakkı olmadığından ve çekişmeli … yaylasında … Komisyonunun 22.11.1958 gün ve 60 sayılı kararında adları geçen davacılar dışındaki kişilerinde intifa hakları bulunduğundan bu yerde mandıra, suluk, sundurma ve süreklilik göstermeyen sığınacak bina, ağıllar ile sosyal tesislerin yer alması olağandır. Bu gibi yapılar yaylaktan yararlanmanın gerektirdiği bir sonuçtur. Dolayısıyla …yaylasından müştereken yararlanma hakkı bulunan davacılar yaylada bulunması olağan yapıların kaldırılmasını isteyemez. Yapılan bu açıklamalara göre mahkemece davanın reddi gerekirken daha önceki ilamlarla davacılara tanınan intifa hakkı mülkiyet hakkı gibi değerlendirilerek istemin hüküm altına alınması doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir. ” gerekçesiyle bozulmuştur.

Bu defa davacılar tarafından karar düzeltme isteği sonucunda Yargıtay 1.Hukuk Dairesi’nin 23.02.2011 günlü 2011/1608-1958 sayılı kararı ile ” Ne var ki, çekişmeli Yayla’dan yararlanma hakkı tanıyan Toprak Komisyonu Kararının eldeki davanın davalılarını kapsayıp kapsamadığı yönünden yerel mahkemece hükme yeterli bir soruşturma yapılmış değildir.

Hal böyle olunca, davalıların 22.11.1958 tarih, 60 Sayılı Karar kapsamında yer alıp almadıklarının, diğer bir deyişle çekişmeli Yayla’dan yararlanma hakları bulunup bulunmadığının kuşkuya yer bırakmayacak biçimde açıklığa kavuşturulması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik soruşturma ile yetinilmek suretiyle hüküm kurulması isabetsizdir. Açıklanan hususlar, karar düzeltme isteği üzerine yeniden yapılan incelemede saptandığından; davacıların karar düzeltme isteğinin HUMK.’nun 440. maddesi uyarınca kabulüne, 14. Hukuk Dairesinin 10.11.2009 tarih 8786-12562 sayılı ilamının ortadan kaldırılmasına …” gerekçesiyle bozulmuştur.

Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davalıların çekişme konusu yaylada kullanma hakkı tanınan ailelerden olmadıkları gerekçesiyle davalı …’ ye yönelik davanın feragat nedeniyle reddine, diğer davalılar bakımından davanın kabulü ile elatmalarının önlenmesine ve davalılar tarafından yapılan yapıların yıkılmasına, asli müdahil …Müdürlüğü’nün davasının reddine dair verilen karar, bir kısım davalılar vekili ve müdahil vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre müdahil …Müdürlüğü’nün temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2- Bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazına gelince;

Dosya içeriği ve toplanan delillerden, … 47 numaralı Toprak Komisyonunun 22.11.1958 tarih, 60 sayılı kararından; çekişme konusu … Yaylası’nda … Köyü’nden 63 büyükbaş 520 küçükbaş hayvan varlığı olan 7 aileye, … Köyü’nden 26 büyükbaş 80 küçükbaş hayvan varlığı olan 3 aileye, Tekke Köyü’nden 35 büyükbaş 150 küçükbaş hayvan varlığı olan 5 aileye ve … Köyü’nden 12 büyükbaş hayvan varlığı olan 1 aileye intifa hakkı tanındığı, davacılardan …’ın kira sözleşmesi ile kanuni intifa hakkını kullanmak üzere kiralayan olduğu, dosya içeriğine alınan dava dosyalarının ;

a) … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1953/112 E sayılı dosyası ile davacının … Köyü muhtarı … davalıların … v.d. olan elatmanın önlenmesi istekli davada mahkemece 25.05.1956 günlü 1956/65K sayılı ilamı ile davanın reddine dair verilen karar Yargıtay 1.Hukuk Dairesi’nin 24.11.1956 gün ve 1956/7546-5930 sayılı ilamı ile 1234 tarihli hücceti şeriye ve 1268 tarihli mektubun da nazara alınarak inceleme yapılması gerekçesiyle bozulduğu, bozma ilamınca 1957/98 E numarasını alan dosyada 1971/16 K sayılı ilamla 1234 ve 1236 tarihli hüccetler ve 1268 tarihli mektup içeriğine göre elatmanın önlenmesi davasının kabulüne karar verilerek kararın Yargıtay 1.Hukuk Dairesi’nin 02.03.1972 günlü 1972/1095-1124 sayılı ilamı ile bir kısım davalıların süresi geçtiğinden temyiz dilekçelerinin reddine, diğer davalıların temyiz itirzlarının reddiyle hükmün onanmasına karar verildiği, karar düzeltme isteğinin anılan Daire’nin 20.10.1972 günlü 1972/8081-6863 sayılı kararla reddine karar verildiği,

b) Yukarıda anılan mahkeme ilamına karşı davalılar … v.d.’nın 25.04.1973 tarihinde yargılamanın yenilenmesini talep ederek aşamalarda dosya numarasının1978/35E olduğu, Yargıtay 14.Hukuk Dairesi’nin 23.05.1985 tarihli merci tayini kararı sonucunda dosyanın … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1985/77E numarasını alarak anılan mahkemece 1989/27K sayılı kararı ile şeri ilamda adı geçen yerin Köknarderesi olmadığı gerekçesiyle yargılamanın yenilenmesi koşulları oluşmadığından davanın reddine karar verilerek, kararın Yargıtay 14. Hukuk Dairesi’nin 14.11.1989 günlü 1989/4819-9607 sayılı kararı ile onandığı,

c) … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1976/18 D.iş sayılı dosyası ile davacılar … v.d. ‘nın aleyhine tedbir istenilen … Köyü Tüzelkişiliği’ne karşı açacakları elatmanın önlenmesi davasının sonuçlanıncaya kadar evlerin yıkılmasının engellenmesi amacıyla tedbir istenilmesi üzerine, mahkemece 09.06.1976 günlü karar ile isteğin kabulüne karar verildiği,

ç) … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1977/6 D.iş sayılı dosyası ile davacılar … v.d. ‘nın … Köyü Tüzelkişiliği aleyhine tedbir istenildiği mahkemenin 10.06.1977 tarihli kararı ile tedbir isteğinin hüküm altına alındığı,

d) … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1976/55E ve 1982/K sayılı dosyasında davacıların … v.d. davalının … Köyü Tüzelkişiliği olan yaylaya elatmanın önlenmesi istekli davada mahkemece davanın idari yargıda açılması gereken davalardan olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine dair verilen karar Yargıtay 14.Hukuk Dairesi’nin 29.11.1982 günlü 1982/4692-6753 sayılı ilamı ile davanın asliye hukuk mahkemelerinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle bozularak dava dosyası 1983/9E numarasını aldığı ve görevli olarak … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderildiği, bu defa …Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1985/75E ve 1989/88K sayılı dosyası ile davanın mahkemece 19.04.1989 günlü karar ile reddine karar verildiği, kararın Yargıtay 14.Hukuk Dairesi’nin 1989/4817-9606 sayılı ilamı ile onanmasına karar verilerek, karar düzeltme isteğinin 16.03.1990 günlü 1990/339-2701 sayılı ilamı ile reddine karar verildiği, davacılar … … v.d. tarafından yargılamanın yenilenmesi talep edilse de talebin mahkemece 27.04.2001 günlü 2000/19E ve 2001/27K sayılı ilamı ile reddine karar verildiği,

e) … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1996/58E ve 1999/24K sayılı dosyasında davacılar … v.d. davalı … Köyü Tüzelkişiliği arasında yaylaya elatmanın önlenmesi istekli davada mahkemece davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verildiği, kararın Yargıtay 14.Hukuk Dairesi’nin 02.11.1999 gün ve 1999/5763-7448 sayılı ilamı ile onanmasına karar verildikten sonra karar düzeltme isteği üzerine tahsis kararının hukuki geçerliliğini koruduğu ve … oğlu … mirasçısı olduğunu kanıtlayan …’ın davasının kabul edilmesi gerektiği diğer davacılar … ve …’in babaları sağ olduğundan bunların tahsis listesinde gösterilen aile reislerine nisbeten mirasçılıkları henüz doğmadığından karar düzeltme istekleri yerinde görülmediği yönünde 12.07.2000 günlü 2000/1344-4815 sayılı ilamı ile karar düzeltme isteğini adı geçen davacı yönünden kabul ettiği, davanın 2000/48E ve 2002/34K sayılı ilam ile davacı … bakımından davanın kabulüne karar verilerek Yargıtay 14.Hukuk Dairesi’nin 10.12.2002 günlü 2002/7763-8336 sayılı ilamı ile onanmasına karar verilerek, karar düzeltme isteğinin anılan Dairece 18.04.2003 günlü 2003/2482-3256 sayılı ilamla reddine karar verildiği,

f) … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1996/59E ve 1999/25K sayılı dosyasında davacılar … Köyü Tüzelkişiği ve … davalı … Köyü Tüzelkişiliği arasında köknarderesi yaylasına davalıların elatmasının önlenmesi isteği ile açılan davanın mahkemece … Köyü Tüzelkişiliği bakımından kesin hüküm bulunduğu gerekçesiyle reddine, davacı … bakımından husumet nedeni ile reddine karar verildiği, kararın Yargıtay 14.Hukuk Dairesi’nin 02.11.1999 günlü 1999/5761-7447 sayılı ilamı ile onanmasına karar verildiği, karar düzeltme isteğinin anılan Dairece 12.07.2000 günlü 2000/1343-4814 sayılı kararla reddine karar verildiği,

g) … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2001/15E ve 2002/35K sayılı dosyası ile davacılar … v.d.’nın davalı … Köyü Tüzelkişiliği aleyhine Alçakbel yaylasına elatmanın önlenmesi isteği ile açılan davada mahkemece davacı …’ın davasının kabulüne davacı …’ın davasının reddine dair verilen karar Yargıtay 14.Hukuk Dairesi’nin 10.12.2002 günlü 2002/7764-8338K sayılı ilamı ile kullanım hakkının kiralanmasının mümkün olduğu bu suretle davacı …’ın davasının dinlenme olanağı bulunduğu gerekçesiyle bozularak mahkemece 2003/11E ve 2003/22K sayılı ilamı ile davanın diğer davacı … bakımından da kabulüne karar verilmiş, karar Yargıtay 14.Hukuk Dairesi’nin 13.01.2004 günlü 2003/7877E ve 2004/114K sayılı ilamı ile onanmasına karar verilerek, karar düzeltme isteğinin de 12.10.2004 günü reddine karar verildiği,

ğ) … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2001/3-4 D.iş sayılı dosyasında tedbir isteyen …’ın aleyhine tedbir istenilen … Köyü Tüzelkişiliği’ne karşı çekişmeli taşınmazın kullanım hakkına ilişkin dava süresince bina yapılmasının engellenmesi amacıyla tedbir talep ettiği, mahkemece 05.06.2001 tarihinde talebin kabulüne karar verildiği

h) … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2002/7-8 D.iş sayılı dosyasında tedbir isteyen …’ın aleyhine tedbir istenilen …’e karşı çekişmeli taşınmaza inşa edilen evin yapımının durdurulması amacıyla açılan davanın mahkemenin 2000/48E sayılı dosyasının kesinleşmesine kadar 04.07.2002 tarihinde tedbire karar verildiği,

ı) … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2003/27E sayılı dosyası ile davacılar … v.d. davalı … Köyü Tüzelkişiliği’ne karşı yapıların yıkılması istekli davada mahkemece 2004/16K sayılı ilam ile elatmanın önlenmesi kararının köy tüzelkişiliği aleyhine verildiği, yapıların gerçek kişilere ait olduğu gerekçesiyle davacılar … ve …’in davasının husumet yokluğundan reddine davacı … bakımından süresinde yenilenmediği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına dair verilen karar Yargıtay 14.Hukuk Dairesi’nin 10.05.2005 günlü 2005/1228-4486 sayılı ilamı ile onanarak taraflarca karar düzeltme yoluna başvurulmadığından 29.06.2005 tarihinde kesinleştiği,

i) … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2004/6-8 D.iş sayılı dosyası ile davacılar … v.d.’nın dava konusu yaylaya mütecaviz kimselerin isim ve evlerinin tespitinin istenildiği anlaşılmaktadır.

Hemen belirtilmelidir ki, bozma kararına uyulmuş olmakla kazanılmış hak (usûli müktesep hak) kuralı uyarınca bozma kararında gösterilen şekilde inceleme yapılarak belirtilen hukuki esaslar gereğince karar verilmesi zorunludur. Bu hususun kamu düzeniyle ilgili olduğu tartışmasızdır.

Ne var ki; mahkemece bozma kararına uyulmasına rağmen, bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir.

Şöyle ki, bozma kararı uyarınca Toprak Tevzi Komisyonunun 22.11.1958 günlü ve 60 numaralı kararına ekli listede adı geçen ailelerin davalıları kapsayıp kapsamadığı tespit edilmiş değildir.

Hal böyle olunca, davalılar vekilinin sunduğu ve sunacağı veraset ilamları ile 60 numaralı komisyon kararı uyarınca davalıların yaylada intifa hakkı sahibi ailelerden veya mirasçılardan olup olmadığının kesin olarak tespit edilmesi gerektiği halde bu yönde denetime elverişli bilirkişi raporu alınması gerekirken, noksan soruşturma ile yetinilerek sonuca gidilmesi doğru değildir.

3- Bilindiği gibi elatma haksız eylem olup, elatmanın önlenmesi davaları da fiilen elatan kişi ya da kişiler aleyhine açılır.

Somut olayda ise; mahkemece hükme yeterli bir araştırma yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur.

Şöyle ki; davalıların elatmalarının önlenmesine ve yıkıma karar verildiği halde hangi davalının nereyi kullandığı ve hangi yapıların davalılar tarafından kullanıldığı tespit edilmiş değildir.

Hal böyle olunca, aralarında harita mühendisi, inşaat mühendisi ve … mühendisinin de bulunduğu alanında uzman üç kişilik bilirkişi heyeti oluşturulmak suretiyle mahallinde yeniden keşif yapılması, elatılan yerin tespit edilmesi hangi davalının hangi evi kullandığının saptanması, her bir nokta krokiye yansıtılarak işaretlenmesi, toplanacak olan delillerin toplanan diğer delillerle birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmesi isabetsizdir.

4- Kabule göre de, çekişme konusu taşınmazda kadastro çalışması ve mera komisyonu çalışması yapılıp yapılmadığı ve bu hususta tutanak tanzim edilip edilmediğinin saptanmamış olması da doğru değildir.

SONUÇ: Bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan kararın (2), (3) ve (4) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müdahil Müdürlüğü’nün temyiz itirazlarının (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle REDDİNE, Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 1.630,00 TL Avukatlık Ücreti’nin davacılardan alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan davalılara verilmesine, taraflarca HUMK’nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 29.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sosyal Medyada Paylaş

Leave a Comment