selimhartavi.com

KONUT SİGORTA SÖZLEŞMESİNE DAYALI RÜCUEN ALACAK İSTEMİ- SİGORTACININ SORUMLU KİŞİ ALEYHİNE AÇACAĞI HALEFİYET DAVASININ TİCARİ DAVALARDAN OLMADIĞI

T.C
YARGITAY
17. Hukuk Dairesi
ESAS:2018/2743
KARAR:2019/849

“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ : Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili; davacı şirket nezdinde KREDİ KONUT SİGORTA POLİÇESİ ile sigortalı olduğu bodrum katta bulunan dairede, 03.05.2013 tarihinde sokakta yer alan Tiinin tıkanması ve dairenin mutfak, wc ve banyo giderlerinden geri tepme meydana geldiğini, meydana gelen hasar nedeniyle davacı şirketçe tarihinde 3.449,00 TL tazminat ödendiğini, kullanılmış suların toplanması, aklaştırılması ve zararsız biçimde uzaklaştırılması amacıyla kanalizasyon sisteminin yeterli seviyede yapılmamasından meydana gelen bu zarardan davalının sorumlu olduğunu, … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasıyla yapılan ilamsız icra yapılan takibe, borca ve ferilerine davalının itiraz ettiğini, davalının itirazının haksız olduğunu belirterek 5.449,00-TL asıl alacağa, ödeme tarihinden takip tarihine kadar işlemiş ferilerine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacağa faiz işletilmesine, davalının % 20 icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili; huzurdaki davanın süre yönünden reddi gerektiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre;davanın kabulü ile 3.449,00 TL asıl alacak 142.02 işlemiş faiz yönünden kabulü ile … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasından takibin kaldığı yerden devamına,Asıl alacak üzerinden %20 inkar tazminatının kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1-Dava, konut sigorta sözleşmesine dayalı rücuen alacak istemine dair yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.

Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 22.3.1944 tarih 37 Esas 9 Karar R.G.3.7.1944 sayılı kararında bu husus “SİGORTACININ SORUMLU KİŞİ ALEYHİNE AÇACAĞI DAVA sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır.

Bu durumda, davacının sigortalısının tacir olmadığı ve davanın sigorta sözleşmesinden değil, davalının kusuru ile gerçekleşmesine sebebiyet verdiği iddia edilen haksız fiilden kaynaklandığı anlaşılmakla, uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
2-Bozma neden ve şekline göre,davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 04/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Sosyal Medyada Paylaş

Leave a Comment