selimhartavi.com

İŞ ARKADAŞINA KULLANDIRILAN KREDİ NEDENİYLE SENETLE BORÇLANMA- MAAŞ HACZİNE MUVAFAKAT-BORÇLUNUN DURUMUNU VE AMACINI BİLEBİLECEK KİŞİLERDEN OLMASI

T.C
YARGITAY
17. Hukuk Dairesi
ESAS:2016/3588
KARAR:2018/7601 K.

“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki takibin taliki veya iptali davasının yapılan yargılaması sonucunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü;

-K A R A R-

Davacı vekili, davalılardan …’ın davacı banka borçlusu olduğunu, aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün 2012/1160, 2012/9382, 2012/9568 ve 2012/10616 sayılı dosyalarıyla icra takibi başlatıldığını, davalı … davacı bankadan maaş aldığından kendisine maaş karşılığı kredi kullandırıldığını ve kredinin taksitlerinin maaş hesabından otomatik ödeme talimatı ile tahsil edildiğini, ancak maaşının 1/4’ünün icra dairesine kesildiğini, kalan tutardan da Temmuz 2012’ye kadar 1.000,00 TL, Temmuz 2012 dahil sonraki aylar 2.750,00 TL olacak şekilde … İcra Müdürlüğü’nün 2012/374 sayılı takip dosyasına ödeme yapılmak üzere … tarafından muvafakat verilmesi üzerine davacı bankaya olan kredi taksitlerinin ödenmediğini, icra dosyasının 30/06/2011 vade tarihli 80.000,00 TL bedelli senede dayandığını, alacaklısı …’ın …’ın iş arkadaşı olduğunu, kesilen 2.750,00 TL’den Nisan 2012’den Nisan 2013’e kadar 600,00 TL, Mayıs 2013’ten Ağustos 2014’e kadar 1.000,00 TL’sinin … tarafından …’ın annesi olan …’nün hesabına aktarıldığını ve buradan da …’a ait (fatura, kira ödemesi vs) işlemlerin yapıldığının izlendiğini, yapılan icra takibinin İİK 280 maddesine göre muvazaalı olması nedeniyle alacaklılarını zarar uğratma amacı taşıyan ve muvazaalı olan takibin iptalini talep ve dava etmiştir.

Davalılardan … vekili, …’ın iş arkadaşı olduğunu, müvekkilinin …’dan borç aldığını, borcunu ödeyememesi üzerine …’ın icra takibi başlattığını, müvekkilinin de borcu kabul ederek maaş kesintisi hususunda muvafakat verdiğini, bu aşamada …’ın müvekkilinin annesinden müvekkilinin borcuna ilişkin para aldığını, müvekkili bu durumdan haberdar olduktan sonra annesinin bu duruma karıştırılmamasını talep ettiğini, …’ın iadenin icra dosyasına yapılan ödemelerle orantılı bir şekilde yapacağını belirttiğini, müvekkilinin diğer davalı …’a olan borcunun gerçek borç olduğunu ve devam ettiğini, müvekkilinin Kocaeli Büyükşehir Belediyesinde mühendis olarak çalıştığını, kıdemine göre borcunu karşılamaya müsait olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı …, davalı … 20.000,00 TL ile bankadan kredi çekerek kendisine verdiğini ilerde ödenmemesi halinde zor durumda kalacağını davalıya belirtmesi üzerine davalının kendisine 80.000,00 TL’lik senet verdiğini, ilk iki ay ödemelerin yapıldığını ancak devam eden aylara ilişkin kendisine ödeme yapamayacağının davalı … tarafından söylendiğini kendisi ile birlikte İcra Dairesine giderek senedi takibe koyduklarını, Vakıfbank hesabına bloke konulmuş olması nedeniyle yapılacak ödemeye muvafakat vermesiyle kendisini mağdur etmediğini, senede itiraz edilmediğinden hukuken geçerli olduğunu savunmuştur.

Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama, toplanan delillere göre; davanın reddine dair karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava İİK’nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.

Mahkemece davanın yazılı gerekçeyle reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun düşmemektedir.

İİK.nun 280.maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmelidir.

Somut olayda; davacı banka tarafından davalı borçlu … hakkında Kocaeli 6. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından kredi sözleşmesine istinaden 31.01.2012 tarihinde, 2012/9382 sayılı dosyasından 22.07.2010 tarihli Tüketici Kredi Sözleşmesine istinaden 14.08.2012 tarihinde, … Esas sayılı dosyasından 25.11.2010 tarihli Bireysel Kredi Sözleşmesine istinaden 17.08.2012 tarihinde ve 2012/10616 Esas sayılı dosyasından 25.11.2010 tarihli Bireysel Kredi Sözleşmesine istinaden 04.10.2012 tarihinde icra takibi başlatılmış ve takipler kesinleşmiştir. Bahsi geçen dosyalardan davalı borçlu hakkında maaş haczi bir kısmından başlamakla birlikte bir kısmında sıraya alındığı belirtilmiştir.

Davalı borçlu … hakkında 16.01.2012 tarihinde diğer davalı … tarafından 15.03.2011 tanzim, 30.06.2011 vade tarihli, 80.000,00 TL bedelli senet ile ilgili kambiyo senedine mahsus haciz yoluyla takip başlatılmış ve takip 17.01.2012 tarihinde kesinleşmiştir. Bahsi geçen icra takip dosyasında, borçlu … tarafından verilmiş 19.01.2012 tarihli, maaşından Temmuz 2012’ye kadar 1.000,00 TL, Temmuz 2012 dahil sonraki aylarda 2.750,00 TL olacak şekilde kesinti yapılmasına muvafakat ettiğine dair yazıya göre çalıştığı Belediyeye maaş haczi müzekkeresi gönderilmiş, Belediye ilgili birimi tarafından verilen cevabi yazıda ilk maaştan itibaren talep gibi işlem yapılacağı bildirilmiştir.

Dosya arasında yer alan … Büyükşehir Belediyesi Teftiş Kurulu dosyası incelendiğinde ise, davalı …’ın yürütülen soruşturmada 12.04.2013 tarihli ifadesinde, …’ın … tarafından mağdur edildiği, girdiği sıkıntılardan dolayı yardıma ihtiyacı olduğu için kendisinden yardım istediği, kendisinin de Kadir’e yardımcı olduğu, …’ın … tarafından mağdur edilmesi ve Gökmen’in Tarık’a ödemesi gereken paraları ödememesi üzerine … ile beraber bir senet imzaladıkları ve Kadir’i icraya verdiği, Kadir’e vermek üzere çektiği kredi meblağını geri alabilmesi için … ile bu şekilde bir çözüm buldukları, bu sayede …’ın maaşından kesilerek kendisine paranın ödendiği şeklinde beyanda bulunmuştur. Bu durumda mahkemece, davalı 3.kişinin borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olması nedeniyle İİK’nun 280/1 maddesi gereğince tasarrufun iptale tabi olması nedeniyle eldeki davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle reddine dair hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.

SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 10/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Sosyal Medyada Paylaş

2 Thoughts to “İŞ ARKADAŞINA KULLANDIRILAN KREDİ NEDENİYLE SENETLE BORÇLANMA- MAAŞ HACZİNE MUVAFAKAT-BORÇLUNUN DURUMUNU VE AMACINI BİLEBİLECEK KİŞİLERDEN OLMASI”

  1. muharrem

    aynısı benim başımdada var, iş arkadasım ama gercekten borc ilişkisi vardı aramızda, davayı kazabilmek için ne yapabiliriz???

    1. AvSelim

      Merhabalar öncelikle geçmiş olsun.

      Her olay kendine özgü olup her olayın ayrıntılarıyla birlikte tetkik edilmesi gerekmektedir. Sizin olayda yardımcı olabilmemiz için olayın ayrıntılarını sunmanız gerekmektedir.

Leave a Comment