HARİCEN TAHSİL NEDENİYLE KAPATILAN DOSYA- İTİRAZIN İPTALİNDE HÜKÜM ALTINA ALINAN VEKALET ÜCRETİ NEDENİYLE AYRI BİR TAKİP YAPILAMAYACAĞI

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
19. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1385
KARAR NO : 2022/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. İCRA HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/11/2020
NUMARASI : 2020/169 E.- 2020/469 K.
İCRA DOSYA NUMARASI : Ankara 12.İcra Müdürlüğü 2009/7058 E.

DAVACI (Borçlu) : H. İ.
DAVALI (Alacaklı) : T. …… BANKASI AA.Ş.
DAVANIN KONUSU : ŞİKAYET
KARAR TARİHİ : 14.10.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 08.11.2022

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davalı alacaklı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353.maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Şikayet borçlu vekili mahkemeye sunduğu şikayet dilekçesinde; kredi borcuna dayalı başlatılan ilamsız icra takibinde borçlu müvekkilince itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, davalı tarafından Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/266 E.-2014/334 K. sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığını, yapılan yargılama sonunda iptali istenilen Ankara 24.İcra Müdürlüğünün 2020/2185 E. sayılı dosyasının dayanağı olan ilam vekalet ücretinin doğduğunu, bu davalardan sonra borçlu müvekkili ile davalı alacaklının anlaşarak tüm borçlarını ödediğini, davalı bankanın tahsil etttiği miktar sonucunda müvekkilinin kendilerine hiçbir borcu kalmadığı yönünde alacaklı vekili Av…….’un 22.12.2017 tarihinde borçlunun bankaya tüm borçları ödediği belirtilerek bu nedenle hacizlerin kaldırılmasını ve dosyanın kapatılmasını talep ettiğini, tahsil harcı da ödenerek dosyanın alacaklı vekilinin talebi doğrultusunda kapatıldığını, oysa ki dosyanın kapatılma tarihinden yaklaşık 2 yıl sonra alacaklı tarafından kötüniyetli olarak itirazın iptali konulu davanın ferilerinin icraya konu edildiğini, yerleşmiş içtihatlara göre tarafları aynı olan ve aynı alacaktan kaynaklanan ilamlar için itiraza konu ilamsız takip dosyası üzerinden alacağın tahsili mümkün iken makul ve kabul edilebilir bir gerekçe olmaksızın ayrı bir takip başlatılmasının usul ekonomisine aykırılık teşkil etmesi sebebi ile ayrı takip yapılmaması gerektiğini, bu yöndeki uygulamanın süreklilik kazandığını, davalı alacaklının salt olarak mükerrer tahsilat yapma ve ek icra vekalet ücreti almak amacıyla kanuna ve usule aykırı olarak 24. İcra Müdürlüğünün 2020/2185 E. sayılı dosyası ile takibe başladığını, talep edilen alacak kalemlerinin Ankara 12. İcra Müdürlüğünün 2009/7058 E. sayılı dosyası üzerinden tahsili mümkün iken makul ve kabul edilebilir bir gerekçe olmaksızın kötü niyetli olarak yeni takip başlatılmasının 6100 sayılı HMK’nın 30.maddesinde düzenlenen usul ekonomisi ilkesine aykırılık teşkil ettiğini belirterek mükerrer takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili bankanın borçlu ile yaptığı anlaşma neticesinde borç kapatılmış ise de bu dosyaya yapılan itiraz nedeniyle, Ankara 2. Ticaret Mahkemesinde açılan itirazın iptali davasında lehlerine hükmedilen dava vekalet ücretinin tahsilinin gerçekleşmediğini, vekil ile takip edilen davalarda karşı tarafa yükletilen dava vekalet ücretinin vekil eden adına ancak vekil hesabına ait olduğunu, bu durumda Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/266 E.- 2014/334 K. sayılı dosyasından hükmedilen vekalet ücretinin dosya borçlusu ile alacaklı banka arasında yapılan ibralaşmanın konusu olamayacağını, yargılama giderleri içinde yer alan, sorumlusu da davacı borçlu olan dava vekalet ücretinin bankanın borçluyla anlaşmasından sonra kapatılan dosyadan takibinin mümkün olmadığını, borçlunun uzun süre dava vekalet ücretini bankayla yaptığı anlaşmanın dışında ödeyeceğini söyleyerek takip yapılmasını engellediğini, alacağının banka ile yapılan ibralaşmanın içinde olduğunu söyleyerek borcu ödemeyeceğini açıklaması üzerine iptali istenen 10 yıllık zaman aşımına tabi alacağın tahsilini sağlamak için davacı borçlu aleyhine icra takibi başlatıldığını belirterek davanın reddi ile takibin devamını ve davacı borçlu aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; alacaklı T…… Bankası A.Ş. tarafından borçlular ……………..Ltd. Şti, H. İbrahim O, Nuran F. ve Nurettin F. hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçlunun itirazı nedeniyle duran takibe yönelik alacaklı tarafından itirazın iptali davası açıldığı, 2012/266 E.- 2014/334 K. sayılı Ankara Asliye 2 Ticaret Mahkemesi tarafından kurulan ilamdaki vekalet ücretinin Ankara 24. İcra Müdürlüğünün 2020/2185 E.sayılı takip dosyasına konu edildiği, borçlu Halil İbrahim O. vekilinin müvekkilinin borcu ödediği ve alacaklının da borcun ödendiğine ilişkin dosyada beyanı bulunduğunu belirtmesi üzerine vekalet ücretinin tahsile konulamayacağının ileri sürüldüğü, itirazın iptaline ilişkin ilamın Ankara 12 İcra Müdürlüğünün 2009/7058 E.sayılı dosyasına sunulduğu, icra emrinin tebliğ edildiği, bu işlemlerden sonra borçlu tarafından yapılan ödeme nedeniyle alacaklı vekili tarafından dosyanın tahsil edildiğinden bahisle icra dosyasına talep açıldığı, alacaklı vekilinin dosyanın tahsil edildiğine ilişkin beyanı içerisinde itirazın iptali davasında verilen karardan kaynaklanan, borçlunun sorumluluğundaki borçlar ödenmemiş gibi yeni bir takip başlatılmasının usul ve yasaya uygun olmadığı yönündeki gerekçe ile “Şikayetin kabulüne Ankara 24 icra müdürlüğünün 2020/2185 sayılı dosyasında davacı borçlu adına girişilen takibin iptaline” karar verilmiştir.

Davalı alacaklı vekili istinaf dilekçesinde; cevap dilekçesindeki beyanlarını tekrarlamış, mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

Uyuşmazlık; ilamlı icra takibinin iptali istemine ilişkin şikayet niteliğindedir.

Ankara 12. İcra müdürlüğünün 2009/7058 E.sayılı dosyasında Halk Bankası AŞ. tarafından borçlular aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28.05.2014 tarh ve 2012/266 E- 2014/334 K. sayılı ilamında itirazın kısmen iptali ile takibin devamına ve davacı lehine icra inkar tazminatı ile 13.290,56 TL vekalet ücretine hükmedildiği, bu ilamın icra dosyasına sunulduğu ve 16.07.2014 tarihinde icra inkar tazminatı ve ilam vekalet ücreti ile işlemiş faizinin hesaplandığı, bu dosyaya alacaklı tarafından haricen tahsil beyanında bulunulduğu, şikayete konu Ankara 24. İcra müdürlüğünün 2020/2185 E. sayılı takip dosyasında da alacaklı tarafından borçlu aleyhine Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28.05.2014 tarih ve 2012/266E- 2014/334 K. sayılı itirazın kısmen iptali ilamında davacı lehine hükmedilen 13.290,56TL vekalet ücretinin ve faizinin tahsili amacıyla 18.02.2020 tarihinde ilamlı icra takibi başlatıldığı görülmüştür.

Dairemizce yapılan değerlendirmelere göre; itirazın iptali davası sonucunda verilen karar uyarınca ilamsız icra takibinin başlatıldığı dosya üzerinden takibe devam edilmesinin gerektiği, söz konusu alacaklar yönünden ayrıca ilamlı icra takibi başlatılmasının usul ekonomisi ilkesine aykırı olduğu, buna göre itirazın iptali ilamı doğrultusunda icra müdürlüğünce dosya alacağı hesaplanarak bu miktar üzerinden takibe devam edilmesi zorunlu olup, ayrıca borçluya icra emri düzenlenip gönderilemeyeceği, ancak ilamda ilk defa hüküm altına alınan yargılama gideri, vekalet ücreti ve tazminat alacaklarının aynı takipten tahsili isteniyorsa bunlar yönünden borçluya ayrı icra emri düzenlenerek tebliğ edilmesi gerektiği, bu kapsamda Ankara 12. İcra müdürlüğünün 2009/7058E. sayılı dosyasında itirazın iptali ilamında hükmedilen ilam vekalet ücreti için örnek 4-5 nolu icra emrinin düzenlendiği, bundan sonra alacaklının haricen tahsil beyanında bulunduğu, dolayısıyla şikayete konu takip dosyasında talep edilen ilam vekalet ücretinin haricen tahsil beyanı kapsamında ödenmiş olduğu, ayrı bir ilamlı icra takibi başlatılmasının usul ekonomisi ilkesine de aykırı olduğu, dosya kapsamı, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vaka ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığı ve hükümde kamu düzenine aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davalı alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan sebeplerle;
Davalı alacaklı vekilinin Ankara 10.İcra Hukuk Mahkemesinin 04.11.2020 tarih ve 2020/169 E. -2020/469 K.sayılı kararına yönelik istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan REDDİNE,

Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL karar harcının davalı alacaklıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına,
Dair, 6763 Sayılı Yasanın 4.maddesiyle Değişik İİK.’nın 364/1. maddesi gereğince KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 14.10.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Başkan
33297
(e-imzalıdır )

Üye
38239
(e-imzalıdır )

Üye
119004
(e-imzalıdır* )

Katip
46721
(e-imzalıdır )

Sosyal Medyada Paylaş

Leave a Comment