EVLİLİK DIŞI DOĞAN ÇOCUK- BABALIK DAVASI- MEZAR YERİNİN TESPİTİNİN MÜMKÜN OLMAMASI

T.C
YARGITAY
8. Hukuk Dairesi

2017/141 E. , 2017/2393 K.

“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

K A R A R

Dava dilekçesinde; davacının, annesi Cemile ile baba Sami’nin evlilik dışı birlikteliğinden dünyaya geldiği ve annesinin kızlık hanesine kaydedildiği, Sami’nin babası olduğunun tespitine karar verilmesi istenmiştir.

Davalılar duruşmalara katılmamış ve davaya cevap vermemişlerdir.

Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından edilmiştir.
Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 301. maddesi kapsamında çocuk tarafından açılan babalığın tespiti istemine ilişkin olup, baba olduğu iddia edilen Sami ölü olduğu için dava mirasçıları aleyhine açılmıştır.

Somut olay, dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler doğrultusunda değerlendirildiğinde; araştırma tutanağına göre anne …e’nin beyanına göre tutanak tutulduğu ve davacının iddialarının teyit edildiği, tanık Mehmet ise baba olduğu iddia edilen Sami’nin davacının babası olduğunu,…nin attan düşüp ölmesi üzerine kendisini mezara defnettiklerini, mezarlık değiştiği için mezarının yerini bilemediğini beyan etmiştir. Mahkemece,…. testi yönünden feth-i kabir işlemi için keşif yapılmış, mezar yerinin tespit edilememesi sebebi ile gerekli örnekler alınamamış ve davanın reddine karar verilmiş ise de, Mahkemece davacının annesi … davaya dahil edilen amcası …’in beyanları alınmamıştır. Babalık hakkındaki hükümlerin kamu düzenine ilişkin olduğu, mahkemece re’sen araştırma yapılabileceği de gözetilerek, adı geçenlerin Mahkemece beyanlarının alınması, yine baba olduğu iddia edilen Sami’nin mezarı tespit edilmediğine göre babalık indeksi için amca, kardeş, anne ve diğer kişilerin kan ve doku örneklerinin sonuca gitmeye elverişli olup olmadığı….Kurumu’ndan sorularak gelecek cevabi yazıya göre… testi de yaptırılıp oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik ve yetersiz inceleme ve araştırmayla davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.

SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazları yukarıda açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle, yerel mahkeme hükmünün, 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın temyiz edene iadesine, 23.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sosyal Medyada Paylaş

Leave a Comment