selimhartavi.com

DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNATI- DESTEK PAYLARI ORANLARI

T.C.
YARGITAY
17. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO:2015/5528
KARAR NO:2016/11500

Özet:
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün temyizen tetkiki davacılar vekili tarafından katılma yoluyla ve davalı … AŞ vekilince istenmiş, davalı … AŞ vekilince duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 13.12.2016 Salı günü davalı … AŞ tarafından gelen olmadı. Davacılar vekili Av…. geldi. Davalı … tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacılar vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü. …

2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir….

Bedel artırım dilekçesinde davacı …için 23.722,84 TL destekten yoksun kalma tazminatı talep edildiği halde, mahkemece davacı … lehine 23.792,84 TL’ye hükmedilerek 6100 Sayılı HMK 26. maddesine aykırı olarak talepten fazlasına karar verilmesi doğru değildir….

3-Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacı eşin evlenme ihtimali %35 olarak belirlenmiş ve indirim bu oran üzerinden yapılarak davacı eşin destekten yoksun kalma zararı hesaplanmıştır. Oysa, Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamaları ile benimsenen ilkeleri uyarınca, sağ kalan eşin evlenme ihtimalinin belirlenmesinde AYİM tarafından hazırlanan tablolara itibar edilmekte ve uygulamada yeknesaklık sağlanmaktadır. Buna göre, davacı eşin evlenme ihtimali olay tarihi itibariyle %43 olup indirimin bu oran üzerinden yapılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davalı …Ş. aleyhine fazla tazminata hükmedilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir….

Buna göre öncelikle gelirin tamamının, yardım görenlere tahsis olunmuş varsayılamayacağı, ölenin gelirinden bir bölümünü kendisine ayıracağı, bu tahsisten vazgeçilemeyeceği ve bu suretle yardımın (payların) geliri yutmaması ilkesine dikkate alınmalıdır. Ayrıca ölenin kendi geçim masraflarından artan miktarın tamamının (hiçbir tasarruf düşüncesine yer bırakmadan) destek görenlere dağıtıldığı da kabul olunamaz. Öte yandan, destek görecek kimselere ayrılacak miktar da, bunların ihtiyaçlarının toplamı kadar olmalıdır….

Somut olayda mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda ilk 12 yıl boyunca desteğe 4/12 (%33,33), eşe 4/12 (%33,33), çocuğa 2/12 (%16,66), anne ve babanın her birine ise (1/12’şer) %8,33’er pay ayrılacağı, sonraki 11 yıl için desteğe 4/10 (%40), eşe 4/10 (%40), anne ve babanın her birine ise (1/10’ar) %10’ar pay ayrılacağı, sonraki 4 yıl için desteğe 4/9 (%44,44), eşe 4/9(%44,44), anneye 1/9 (%11,11) pay ayrılacağı, son 11 yıl için desteğe 1/2 (%50), eşe 1/2 (%50) pay ayrılacağı varsayımına göre tazminat hesaplaması yapılmıştır. Dairemizce yukarıda belirtilen pay esasına göre somut olayda desteğe 2 pay, eşe 2 pay, çocuk ile anne ve babaya 1’er pay verilmek suretiyle destek, eş, çocuk, anne ve babaya toplam 7 pay üzerinden desteğin geliri dağıtılacaktır. Bu durumda bir payın gelirin tamamına oranı 100/7=%14,3 olacaktır. Bunun sonucu çocuk ile anne ve babanın her birinin payı %14,3’er, desteğe ayrılan pay %28,6, eşe ayrılacak pay %28,6’dır. Çocuğun destekten çıkması halinde desteğe ayrılan pay %35,75, eşe ayrılacak pay %35,75, anne ve babanın her birinin payı % 14,3’er olur. Sonradan babanın destekten çıkması durumunda desteğe ayrılan pay %35,75, eşe ayrılacak pay %35,75, anneye ayrılacak pay %28,6 olur. Annenin de destekten çıkması sonucu destek ve eş %50’şer pay alır. Temyiz eden davalı taraf açısından kazanılmış haklar da gözetilerek bahsedilen şekilde destek hesabı yapılması gerektiğinin gözetilmemesi doğru değildir….

5-Davacılar tarafından dava dilekçesinde 1.000 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … ve davalı …Ş.’den tahsilinin talep edildiği, bedel artırım dilekçesinde davalı … bakımından davanın atiye terk edildiği, sadece davalı …Ş. bakımından bedel artırım talebinde bulunulduğu halde, mahkemece davalı … yönünden reddedilen miktar 1.000 TL iken, davalı … yönünden de bedel artırımı yapılmış gibi davalı … lehine 17.200,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir….

KARAR:

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün temyizen tetkiki davacılar vekili tarafından katılma yoluyla ve davalı … AŞ vekilince istenmiş, davalı … AŞ vekilince duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 13.12.2016 Salı günü davalı … AŞ tarafından gelen olmadı. Davacılar vekili Av…. geldi. Davalı … tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacılar vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-

Davacılar vekili, davalı …ye zorunlu trafik sigortalı yabancı plakalı otobüsün Türkiye’de tek taraflı trafik kazası yapması sonucu araçta yolcu olarak bulunan murisin vefat ettiğini, desteğin müvekkillerinin eşi ve babaları olup müvekkillerinin destekten yoksun kaldığını, davalı …ye başvurulduğunda zararın öncelikle zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortasından karşılanması gerektiği, poliçe limitini aşan kısım olursa kendilerine başvurulması gerektiğinden bahisle taleplerinin reddedildiğini, bu kez davalı …’na başvurulduğunda …’nın da zararın zorunlu trafik sigortacısı tarafından karşılanması gerektiğinden bahisle taleplerini reddettiğini beyanla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı eş … için 400,00 TL, müşterek çocuk …. için 200,00 TL, baba …. için 200,00 TL, anne … için 200,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden işleyecek en yüksek avans faizi ile birlikte
davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş, bedel artırım dilekçesiyle davalı … bakımından davayı atiye terk ettiklerini belirterek, davalı ….. bakımından taleplerini davacı … için 119.764,10 TL, davacı … için 23.722,84 TL, davacı … için 25.501,04 TL, davacı … için 31.012,02 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı … vekili, yabancı plakalı araçların zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortası yaptırma zorunluluğu bulunmadığından, zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigorta poliçesi bulunmayan yabancı plakalı otobüs nedeniyle müvekkili kurumun sorumluluğu bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalı …Ş. vekili, yabancı plakalı araçların zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortası yaptırma zorunluluğu bulunduğundan ve zararın öncelikle taşımacılık sorumluluk sigortasından karşılanması gerektiğinden, zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigorta poliçesi bulunmayan yabancı plakalı otobüs nedeniyle …’nın sorumlu olduğu 200.000 TL limiti aşan bir tazminat bulunması halinde müvekkili şirketin ancak bu kısımdan sorumlu tutulması gerektiğini, davacıların yabancı uyruklu olması nedeni ile teminat yatırması ve aktüerya hesabı yapılması gerektiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalılardan …. Sigorta AŞ hakkında açılan davanın kabulü ile ve poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere; davacı … için 119.764,10 TL, davacı… için 23.792,84 TL, davacı … İçin 25.501,04 TL, davacı … İçin 31.012,02 TL olmak üzere toplam 200.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davalılardan … hakkında açılan davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacılar vekili tarafından katılma yoluyla ve davalı …Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacılar vekili ve davalı …Ş. vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Bedel artırım dilekçesinde davacı …için 23.722,84 TL destekten yoksun kalma tazminatı talep edildiği halde, mahkemece davacı … lehine 23.792,84 TL’ye hükmedilerek 6100 Sayılı HMK 26. maddesine aykırı olarak talepten fazlasına karar verilmesi doğru değildir.
3-Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacı eşin evlenme ihtimali %35 olarak belirlenmiş ve indirim bu oran üzerinden yapılarak davacı eşin destekten yoksun kalma zararı hesaplanmıştır. Oysa, Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamaları ile benimsenen ilkeleri uyarınca, sağ kalan eşin evlenme ihtimalinin belirlenmesinde AYİM tarafından hazırlanan tablolara itibar edilmekte ve uygulamada yeknesaklık sağlanmaktadır. Buna göre, davacı eşin evlenme ihtimali olay tarihi itibariyle %43 olup indirimin bu oran üzerinden yapılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davalı …Ş. aleyhine fazla tazminata hükmedilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
4-Ölenin parasal veya bedensel destekliğinin derecesi ile bundan yoksun kalanların tazminat isteklerinin ölçüsü ya da hesaplama yöntemi konusunda öğretide görüş birliği yoktur. Gerçek yardım miktarının yeterli delillerle ispat edilemediği durumlarda yargıç, takdir hakkını kullanarak yardım miktarını belirleyebilecektir. Bu belirlemede destek ile destek olunan kimse arasındaki yakınlığın derecesi, aralarındaki manevi bağ, davacıların yaşları, dahil oldukları sosyal ve ekonomik çevre, yaşam standartları, cinsiyetleri gibi bakım ilişkisine ve miktarına etkili olabilecek unsurlar da göz önünde bulundurulacaktır. Hayatın olağan akışı içinde, destek sayılan kimsenin baktığı kimselere gelirini belli paylara bölerek baktığı pek söylenemese de tazminat hesabında bir paylaştırma yapmak zorunlu hale gelmektedir.
Buna göre öncelikle gelirin tamamının, yardım görenlere tahsis olunmuş varsayılamayacağı, ölenin gelirinden bir bölümünü kendisine ayıracağı, bu tahsisten vazgeçilemeyeceği ve bu suretle yardımın (payların) geliri yutmaması ilkesine dikkate alınmalıdır. Ayrıca ölenin kendi geçim masraflarından artan miktarın tamamının (hiçbir tasarruf düşüncesine yer bırakmadan) destek görenlere dağıtıldığı da kabul olunamaz. Öte yandan, destek görecek kimselere ayrılacak miktar da, bunların ihtiyaçlarının toplamı kadar olmalıdır.
Eş, çocuklar ile anne ve babanın desteklenen olduğu durumlarda destek paylarını belirlerken desteğin gelirinin bir miktarını kendisine, bir miktarını eşine, bir miktarını çocuklarına, bir miktarını da anne ve babasına ayıracağı kabul edilmektedir. Destek gelirinden kendisine ayıracağı pay kadar eşine de ayıracak, bu durum Türk Medeni Kanunu’nundaki eşitlik ilkelerine de uygun düşecek, kendisine ayırdığı paydan daha fazla payı eşine ayırması hayatın olağan akışına uygun düşmeyecektir.
Dairemizce kabul görmüş pay esasına göre; çocuksuz durumda destek, desteğin gelirini eşi ile ortak paylaşacağı varsayımına dayalı olarak, gelirden desteğin %50 ve eşin %50 pay alacağı kabul edilmektedir. Çocukların eş ile birlikte destek payı alacağı durumda ise destek gelirden eşi ile birlikte 2’şer pay alırken çocuklara birer pay verileceği, yine eş, çocuklar ile ana babanın pay alacağı durumlarda desteğe 2 pay, eşe 2 pay, çocukların her birine 1’er pay, ana ve babaya 1’er pay ayrılarak böylece gelirin tamamının dağıtılacağı esasına dayalıdır. Çocukların sayısı arttıkça hem desteğe ayrılan pay, hem de eş ve çocuklar ile ana ve babaya ayrılacak paylar düşecektir. Çocukların destekten çıkması ile birlikte destekten çıkan çocuğun payları destek, eş ve diğer çocuklara dağıtılacak, anne ve babaya verilmeyecektir. Böylece geriye kalan eş ve çocukların payları ile desteğin payı artacaktır. Bu pay esası Türk aile sistemine çok uygun düşmektedir. Çünkü Türk aile sisteminde desteğin geliri aile bireyleri tarafından birlikte paylaşılmakta, aile bireyleri arttıkça gelirden alınacak pay düşmekte, aile bireyi azaldıkça da gelirden alınacak pay yükselecektir. Ana ve babadan birinin destekten çıkması ile payı diğerine aktarılacak, ana ve baba ile çocukların tamamının destekten çıkması durumunda ise yine çocuksuz eş gibi desteğe 2 pay, eşe 2 pay esasına göre %50 pay desteğe, %50 pay eşe verilerek varsayımsal olarak gelir paylaştırılarak tazminat bu ilkelere göre hesaplanmalıdır.
Somut olayda mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda ilk 12 yıl boyunca desteğe 4/12 (%33,33), eşe 4/12 (%33,33), çocuğa 2/12 (%16,66), anne ve babanın her birine ise (1/12’şer) %8,33’er pay ayrılacağı, sonraki 11 yıl için desteğe 4/10 (%40), eşe 4/10 (%40), anne ve babanın her birine ise (1/10’ar) %10’ar pay ayrılacağı, sonraki 4 yıl için desteğe 4/9 (%44,44), eşe 4/9(%44,44), anneye 1/9 (%11,11) pay ayrılacağı, son 11 yıl için desteğe 1/2 (%50), eşe 1/2 (%50) pay ayrılacağı varsayımına göre tazminat hesaplaması yapılmıştır. Dairemizce yukarıda belirtilen pay esasına göre somut olayda desteğe 2 pay, eşe 2 pay, çocuk ile anne ve babaya 1’er pay verilmek suretiyle destek, eş, çocuk, anne ve babaya toplam 7 pay üzerinden desteğin geliri dağıtılacaktır. Bu durumda bir payın gelirin tamamına oranı 100/7=%14,3 olacaktır. Bunun sonucu çocuk ile anne ve babanın her birinin payı %14,3’er, desteğe ayrılan pay %28,6, eşe ayrılacak pay %28,6’dır. Çocuğun destekten çıkması halinde desteğe ayrılan pay %35,75, eşe ayrılacak pay %35,75, anne ve babanın her birinin payı % 14,3’er olur. Sonradan babanın destekten çıkması durumunda desteğe ayrılan pay %35,75, eşe ayrılacak pay %35,75, anneye ayrılacak pay %28,6 olur. Annenin de destekten çıkması sonucu destek ve eş %50’şer pay alır. Temyiz eden davalı taraf açısından kazanılmış haklar da gözetilerek bahsedilen şekilde destek hesabı yapılması gerektiğinin gözetilmemesi doğru değildir.
5-Davacılar tarafından dava dilekçesinde 1.000 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … ve davalı …Ş.’den tahsilinin talep edildiği, bedel artırım dilekçesinde davalı … bakımından davanın atiye terk edildiği, sadece davalı …Ş. bakımından bedel artırım talebinde bulunulduğu halde, mahkemece davalı … yönünden reddedilen miktar 1.000 TL iken, davalı … yönünden de bedel artırımı yapılmış gibi davalı … lehine 17.200,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.

SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekili ve davalı …Ş. vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2), (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı …Ş. vekilinin temyiz itirazlarının, (5) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının
kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.350,00 TL vekalet ücretinin davalı … AŞ’den alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacılara verilmesine, duruşmada vekille temsil olunmayan davalı … AŞ yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalı … AŞ’ye geri verilmesine 13/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Sosyal Medyada Paylaş

Leave a Comment