DASK SİGORTA POLİÇESİ -DEPREMDE HASAR GÖREN KONUTUN YÜZ ÖLÇÜMÜNÜN EKSİK BİLDİRİLMESİ

T.C
YARGITAY
17. Hukuk Dairesi
2018/4350 E. , 2020/5159 K.

“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın süresi içinde davalı DASK vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili, müvekkiline ait konutun meydana gelen depremler nedeniyle yıkıldığını, müvekkilinin daireyi 18/07/2011 tarihinde … , … ve … satın aldığını, müvekkilinin taşınmazı satın almadan önce … Sigorta A.Ş tarafından … adına konutun bedeli 77.550,00 TL olarak belirlenip DASK sigortası yaptırıldığını, daha sonra aynı sigorta şirketinde … adına konutun 101 m² kabul edilerek 59.590,00 TL bedelle DASK sigortası yaptırıldığını, DASK tarafından müvekkiline 58.400,00 TL ödendiğini, oysa ki müvekkilinin konutunun 141 m² olup değerinin 83.190,00 TL olduğunu, DASK’ın 23.126,00 TL eksik ödeme yaptığını belirterek eksik hesaplanan 23.126,00 TL’nin 23/10/2011 tarihinden itibaren işleyen yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.

Davalı …Ş vekili, müvekkili şirketin sadece bir aracı olduğunu, düzenlediği sigorta poliçelerini DASK nam hesabına yaptığını, bu nedenle müvekkili şirketi yönetilecek bir husumet olamayacağını belirterek pasif husumet nedeniyle müvekkile aleyhine açılan davanın reddini savunmuştur.

Davalı DASK vekili, müvekkili kurumun üzerine düşen bütün yükümlülüğü yerine getirdiğini, çünkü poliçelerin konut sahiplerinin beyanı ve bilgileri doğrultusunda düzenlendiğini, bir yanlışlık varsa da müvekkili kurumun değil davacının kendi beyan ettiği bilgilerinden kaynaklandığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

Yapılan yargılama sonucu davanın reddine dair verilen hüküm, davacı vekili temyizi üzerine, Dairemizin 17.11.2016 gün ve 2014/8383 E. 2016/10563 K. sayılı ilamı ile bozulmuştur. Mahkemece, uyulmasına karar verilen bozma ilamı, toplanan delillere göre; davalı … Sigortaları Kurumu aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile 14.878,61 TL alacağın 23/10/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalı …Ş aleyhine açılan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı DASK vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1-) Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına, uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına göre, davalı DASK vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

2-) 6305 Sayılı Afet Sigortaları Kanunu’nun Doğal Afet Sigortaları Kurumu başlıklı 3. maddesinin 2. fıkrası hükmü: “Kurum gelirleri her türlü vergi, resim ve harçtan muaftır.” şeklinde olup mahkemece davalı … Sigortaları Kurumu karar ve ilam harcından sorumlu tutulmaması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.

3-) DASK Genel Şartlar “tazminat ödenmesi” başlıklı B.4 maddesinde; “ Tazminat miktarının yasa ve bu poliçe hükümlerine göre tespit edilmesinden sonra DASK, sigorta bedelini aşmamak kaydıyla kesinleşmiş olan tazminat miktarını en geç takip eden bir ay içerisinde hak sahibine ödemek zorundadır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Somut olayda, davacı taraf riziko tarihinden itibaren faiz işletilmesini talep etmiş mahkemece de bu doğrultuda karar verilmiştir. Dosya kapsamına göre davalı kurum tarafından yaptırılan ekspertiz inceleme rapor tarihinin 14.01.2012 olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece, DASK Genel Şartlar B.4 maddesi uyarınca davalı kurumun ekspertiz rapor tarihini takip eden 1 ay sonrası 14.02.2012 tarihinde temerrüte düştüğü kabul edilerek bu doğrultuda karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde riziko tarihinden faiz işletilmesi doğru değildir.

2 ve 3 numaralı bentte yazılan hususlar bozma nedeni ise de; bu yanılgıların giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı DASK vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı DASK vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hüküm fıkrasının 1 nolu bendinde yer alan “23.10.2011” ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine “14.02.2012” ibaresinin eklenmesine; 2 ve 7 nolu bentlerde yazan ibarelerin hükümden tamamen çıkarılmasına ve yerine “Davalı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davacı tarafından başlangıçta yatırılan 343,45 TL harcın talep halinde iadesine” ibaresinin eklenmesine, 4 nolu bentte yazan “ 2.423,75 TL’nin” ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine “2.080,30 TL” ibaresinin eklenmesine ve yine 4 nolu bentte yazan “ 1.559,37 TL’sinin” ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine “1.338,40 TL’sinin” ibaresinin eklenmesine ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 06/10/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Sosyal Medyada Paylaş

Leave a Comment