ASGARİ ÜCRET ZAMMININ YÜKSEK ARTIŞI NEDENİYLE SÖZLEŞMENİN UYARLANMASI – ARAÇ KİRALAMA SÖZLEŞMESİ

T.C
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
2021/4369 E. , 2022/4345 K.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi
İLK DRC. MHK. : İstanbul 4. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki sözleşmenin uyarlanması davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın davacının istinaf talebinin reddine, davalının istinaf talebinin kabulüne yönelik verilen hüküm davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Avukat … ile davalı vekili Avukat … …’in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan 55 Adet Sürücülü Hizmet Aracı Kiralama İşine ilişkin sözleşme uyarınca davacının 24 ay süre ile davalıya araç kiralama hizmeti verdiğini, sözleşmeye göre sürücü ücretlerinin brüt asgari ücretin %22 fazlası olarak belirlendiğini, ancak 2016 yılı için belirlenen asgari ücret tutarının öngörülemeyecek şekilde yüksek olması nedenine bağlı olarak davacının aşırı ifa güçlüğü içerisine düştüğünü ileri sürerek, sözleşmenin değişen şartlara uyarlanması ile fiyat farkı talep edilemeyeceğine dair 4. maddenin ve sözleşme bedelinin bu uyarlama doğrultusunda sözleşme tarihinden geçerli olmak üzere değiştirilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, sözleşme uyarınca fiyat farkı talep edilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, sözleşmenin ifasının asgari ücretteki artış sebebiyle davacı bakımından aşırı güçleştiği ve uyarlama talebinin yerinde olduğu belirtilerek, davanın kabulüne karar verilmiş, taraf vekillerinin istinaf başvurusu, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesince, uyarlama yapılabilmesi için sözleşme veya yasada hal ve şartlara dair kayıt veya hüküm bulunmaması gerektiği, oysa ki sözleşmenin 14. maddesinde fiyat farkı istenemeyeceğinin açık ve net şekilde belirtildiği gerekçesiyle, davacı istemi bakımından esastan reddedilmiş, davalı isteminin ise kabulü ile ilk derece kararı kaldırılarak, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, asgari ücrette meydana gelen beklenenin üzerindeki artışa dayalı olarak taraflar arasındaki hizmet sözleşmesi bedelinin uyarlanması istemine ilişkindir.
Asgari ücret kanunla belirlenmekte olup, belirlenen bu asgari ücret tutarının altında işçilere ödeme yapılması mümkün değildir. Sözleşmelerde asgari ücret altında ödeme yapılmasına ilişkin hükümler bulunması kanuna aykırılık nedeniyle yok hükmündedir. Asgari ücretin altında yapılan ödemeye ihtirazi kayıt konulmadan kabul edildiği gerekçe gösterilerek bu konudaki talebin reddi asgari ücretin kamu düzenine ilişkin olması niteliğine aykırılık teşkil eder.
Somut olayda, davacı ile davalı arasında 55 Adet Sürücülü Hizmet Aracı Kiralama Sözleşmesi imzalandığı, davacı tarafça sözleşme bedelinin asgari ücretteki artış doğan fiyat farkı nedeniyle uyarlanmasının talep edildiği anlaşılmaktadır.
Az yukarıda belirtildiği şekilde, asgari ücret kamu düzenine ilişkindir. İşçiye asgari ücretten az ücret ödenmesi halinde devlet kamu gücünü kullanarak ücretin asgari ücret seviyesine çıkartılmasını sağlamalıdır. Tarafı kim olursa olsun sözleşmelerde asgari ücret fiyat farkı ödenmesinin önüne geçen hükümler konulması veya birtakım gerekçelerle bunun önüne geçmeye çalışılması asgari ücretin kamu düzeni niteliğiyle bağdaşmaz.
Bu durumda mahkemece, alanında uzman bilirkişi marifetiyle şoförler için sözleşme ile belirlenen ücretlerin, %22’lik fark miktarı hariç tutularak, eski ve yeni brüt asgari ücret tutarları arasındaki fiyat farkının hesaplanması ile tespit edilecek miktar üzerinden sözleşmenin uyarlanmasına karar verilmesi gerekirken, aksi düşüncelerle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bu gerekçeyle davacı yararına bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi kararı usul ve yasaya aykırı görüldüğünden hükmün davacı yararına BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davacı yararına takdir olunan 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, HMK 373/2. maddesi gereğince dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 26.09.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.

Sosyal Medyada Paylaş

Leave a Comment